İçinde alın olan 7 harfli 15 kelime var. İçerisinde ALIN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alın olan kelimeler listesine ya da Sonu alın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ALIN
3 Harfli Kelimeler
ANI, LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NALINCI
-
-
[isim]
Takunyacı
-
[isim]
Takunyacı
- SALINIŞ
-
-
[isim]
Salınma işi veya biçimi
-
[isim]
Salınma işi veya biçimi
- KALINCA
-
-
[sıfat]
Kalına yakın
- "Ellerinin parmakları hem uzun hem kalınca idi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kalına yakın
- KALINTI
-
-
[isim]
Artıp kalan şey, bakiye
-
Bir kentten veya mimarlık eserinden artakalan bölüm, yıkıntı, harabe, enkaz
- "Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne." (Necati Cumalı)
-
İz, işaret
-
Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey
- "Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Artıp kalan şey, bakiye
- SALINIM
-
-
[isim]
Salınma işi
-
Düzenli olarak hep aynı konumlardan aynı hızla geçen bir nesnenin hareketi, raks
-
[isim]
Salınma işi
- SALINMA
-
-
[isim]
Salınmak işi
-
[isim]
Salınmak işi
- ÇALINMA
-
-
[isim]
Çalınmak işi
-
[isim]
Çalınmak işi
- NALINLI
-
-
[sıfat]
Takunyalı
-
[sıfat]
Takunyalı
- SALINTI
-
-
[isim]
Salınma işi
-
[isim]
Salınma işi
- ÇALINTI
-
-
Çalınmış olan
- "Çalıntı otomobil."
-
Çalınmış olan
- ALINGAN
-
-
[sıfat]
Çabuk gücenen, kırılan
- "Alıngan olduğu için arkadaşları onunla sık sık bozuşur." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Çabuk gücenen, kırılan
- ÇALINIŞ
-
-
[isim]
Çalınma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalınma işi veya biçimi
- KALINMA
-
-
[isim]
Kalınmak işi veya durumu
-
[isim]
Kalınmak işi veya durumu
- ALINMAK
-
-
[nsz]
Alma işi yapılmak
- "Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Elde edilmek
- "Her biri gerçek hayattan alınmış birer gerçek olmak." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-den]
Uyarlanmak, adapte olunmak
-
[-e]
Bir sözün, bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak incinmek, kırılmak
-
[nsz]
Alma işi yapılmak
- ALINLIK
-
-
[isim]
Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
-
Yapılarda cephe süsü
-
[isim]
Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası