İçinde alı olan 7 harfli 193 kelime var. İçerisinde ALI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alı olan kelimeler listesine ya da Sonu alı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KISALIK
-
-
[isim]
Kısa olma durumu
-
[isim]
Kısa olma durumu
- ÇALILIK
-
-
[isim]
Çalısı çok olan yer
- "Bağ tarafında, çalılıkların arkasına gizlenmiştim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çalısı çok olan yer
- NALINCI
-
-
[isim]
Takunyacı
-
[isim]
Takunyacı
- ÇALINIŞ
-
-
[isim]
Çalınma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalınma işi veya biçimi
- KANCALI
-
-
[sıfat]
Kancası olan
-
[sıfat]
Kancası olan
- ORTALIK
-
-
[isim]
Bulunulan yer, çevre
- "Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme." (Peyami Safa)
- "Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim." (Memduh Şevket Esendal)
- "O gün ortalık kararırken eve iki sivil memur girmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
- "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
- "Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Soyut anlamda yaşanan ortam
- "Bu neşe ortalığa sirayet etti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bulunulan yer, çevre
- ÇOĞALIŞ
-
-
[isim]
Çoğalma işi veya biçimi
-
[isim]
Çoğalma işi veya biçimi
- ARIZALI
-
-
[sıfat]
Engebeli
- "Ordu arızalı fakat kısa bir yoldan yürüyüşe tekrar başladı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Aksayan, işlemeyen, bozulmuş (araç vb.)
-
Yarım yamalak
- "Eniştemizin memuriyet hayatı büsbütün duraklayacağı yerde arızalı seyrine devam ediyorsa bu ancak babasının sayesinde oluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Engebeli
- DAMGALI
-
-
[sıfat]
Damgası olan, damgalanmış olan
-
Kendisine yüz kızartıcı bir suç yüklenmiş olan
-
[sıfat]
Damgası olan, damgalanmış olan
- DULDALI
-
-
[sıfat]
Duldası olan
-
[sıfat]
Duldası olan
- SAKALIK
-
-
[isim]
Sakanın işi
-
[isim]
Sakanın işi
- İHATALI
-
-
[sıfat]
Alanı geniş
-
Kavrayışlı, anlayışlı
-
[sıfat]
Alanı geniş
- KOCALIK
-
-
[isim]
Bir kadına koca olma durumu
-
Yaşı ilerlemiş olma durumu
-
[isim]
Bir kadına koca olma durumu
- ŞAPKALI
-
-
[sıfat]
Şapka giymiş olan (kimse)
- "Onun yanında, kadife şapkalı, siyahlar giyinmiş bir kadın var." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Üzerinde düzeltme işareti bulunan (ünlü)
-
[isim]
Şapkası olan bitki
-
[sıfat]
Şapka giymiş olan (kimse)
- ALIŞMIŞ
-
-
[sıfat]
Alışkın
-
[sıfat]
Alışkın
- ZURNALI
- ...
- ÇIRALIK
-
-
[sıfat]
Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)
-
[isim]
Çıra konulan yer
- "Çıralık yanınca Koca Osman onu öylece gördü, yüzüne ters ters, alaylı baktı." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)
- NALINLI
-
-
[sıfat]
Takunyalı
-
[sıfat]
Takunyalı
- DOMALIŞ
-
-
[isim]
Domalma işi veya biçimi
-
[isim]
Domalma işi veya biçimi
- FANYALI
- ...