İçinde alı olan 5 harfli 31 kelime var. İçerisinde ALI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alı olan kelimeler listesine ya da Sonu alı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANALI
-
-
[sıfat]
Anası olan
-
[sıfat]
Anası olan
- ÇALIM
-
-
[isim]
Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
- "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
- "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
- "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
-
Kılıcın keskin yanı
-
Menzil, erim
- "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
-
Biraz benzeme, andırma
-
Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
-
Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi
-
[isim]
Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
- ALICI
-
-
[isim]
Satın almak isteyen kimse, müşteri
- "Şimdiye kadar pek alıcı gözüyle bakmamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kendisine bir şey gönderilen kimse
- "İzmir'den gelmiş birtakım hanımlar onu kız sanıp alıcı çıktılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt
- "Radyo alıcısı."
-
Almaç
-
Kamera
-
Azrail
-
[isim]
Satın almak isteyen kimse, müşteri
- ÇALIŞ
-
-
[isim]
Çalma işi veya biçimi
- "Her muganninin okuyuşu, her çalanın çalışı yine şahsidir ve ayrıdır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Çalma işi veya biçimi
- OVALI
-
-
[sıfat]
Ovada yaşayan, ova halkından olan
-
[sıfat]
Ovada yaşayan, ova halkından olan
- YALIM
-
-
[isim]
Alev
- "Kuru otların yalımı çabuk geçti." (Necati Cumalı)
-
Kılıç, bıçak gibi kesici araçların keskin yüzü
-
[isim]
Alev
- ODALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda odası olan
- "Bunlara Yenişehir'de, üç odalı bir ev de buldum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Topkapı Sarayı'nda oturan saray adamları
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda odası olan
- OYALI
-
-
[sıfat]
Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş
- "Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş
- AMALI
- ...
- KALIM
-
-
[isim]
Kalma işi
-
[isim]
Kalma işi
- ORALI
-
-
[sıfat]
O yerden olan
- "Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Hiç oralı olmaz ve hâlinden yakınır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
O yerden olan
- EDALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan
-
Tavırları hoş olan, nazlı, işveli
- "Edalı bir kadın."
-
[sıfat]
Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan
- ABALI
-
-
[sıfat]
Aba giymiş olan
-
Yumuşak huylu, sessiz (kimse)
-
[sıfat]
Aba giymiş olan
- ADALI
-
-
[sıfat]
Ada halkından olan (kimse)
-
[sıfat]
Ada halkından olan (kimse)
- SALIK
-
-
[isim]
Tavsiye
- "Dün akşam, bana bu kahveyi salık verdikleri zaman bütün gece sevincimden gözüme uyku girmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber
-
[isim]
Tavsiye
- DUALI
-
-
[sıfat]
Dua okuyan, dua eden
-
[sıfat]
Dua okuyan, dua eden
- DALIZ
-
-
[isim]
İç kulaktaki kemik dolambacın orta bölümü
-
[isim]
İç kulaktaki kemik dolambacın orta bölümü
- BALIK
-
-
[isim]
Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı
- "Balık baştan kokar, bilmez değilsin a! Hayriye tüccarının batmasına bizim saray sebep olmuştur." (Atilla İlhan)
- "Evde olduğum günler, sabah erken onunla balığa çıkıyorduk." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı
- YALIZ
-
-
[sıfat]
Düz ve parlak (kas)
- "Yalız kas."
-
[sıfat]
Düz ve parlak (kas)
- DALIŞ
-
-
[isim]
Dalma işi veya biçimi
-
Topu yakalamak amacıyla savunmadaki bir oyuncunun yatay olarak sıçraması, plonjon
-
[isim]
Dalma işi veya biçimi