İçinde altm olan 9 harfli 11 kelime var. İçerisinde ALTM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında altm olan kelimeler listesine ya da Sonu altm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
MALT
3 Harfli Kelimeler
ALT, LAM, MAL, MAT, TAL, TAM
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, AT, LA, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOŞALTMAK
-
-
[-i]
Boş duruma getirmek
-
[-i]
Dökmek, boca etmek
- "Tavşan kanı çayı ince belli çay bardağına boşalttı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak
- "Yayla devriyesi bizden yardım istemek için havaya silah boşaltmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Kusmak
-
Gevşetmek, açmak
- "İbrahim Ağa atın kolanlarını boşaltırken, kendini bir iş yapmış sayar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Boş duruma getirmek
- YOĞALTMAK
-
-
[-i]
Tüketmek
- "Bu şehir yılda yirmi bin ton buğday yoğaltır."
-
[-i]
Tüketmek
- DARALTMAK
-
-
[-i]
Dar duruma getirmek
- "Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı." (Tarık Buğra)
-
Sayıca azaltmak
- "Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti." (Haldun Taner)
-
[-i]
Dar duruma getirmek
- SAĞALTMAK
-
-
[-i]
Sağlığa kavuşturmak, iyileştirmek, iyi etmek, tedavi etmek
-
[-i]
Sağlığa kavuşturmak, iyileştirmek, iyi etmek, tedavi etmek
- DOMALTMAK
-
-
[-i]
Domalmasını sağlamak
-
[-i]
Domalmasını sağlamak
- KISALTMAK
-
-
[-i]
Kısa duruma getirmek
- "Ben bu sözü biraz daha kısaltarak tekrar edeceğim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa gibi göstermek
- "Bu giysi boyunu kısaltmış."
-
[-i]
Kısa duruma getirmek
- BUNALTMAK
-
-
[-i]
Bunalmasına yol açmak
- "Artık onu sımsıkı sarıyorlarmış gibi bunaltan duvarlar, o kilitli kapılar yoktu." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bunalmasına yol açmak
- ÇOĞALTMAK
-
-
[-i]
Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak
- "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
-
Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek
-
[-i]
Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak
- ALTMIŞLIK
-
-
[sıfat]
İçinde altmış tane bulunan
- "Altmışlık bir paket."
-
Altmış yaşında olan veya görünen
-
[sıfat]
İçinde altmış tane bulunan
- KOCALTMAK
-
-
[-i]
Kocamasına yol açmak, yaşlandırmak
-
[-i]
Kocamasına yol açmak, yaşlandırmak
- ALÇALTMAK
-
-
[-i]
Alçak duruma getirmek
- "Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Değerini azaltmak
- "Sözleriyle kendini alçalttı."
-
[-i]
Alçak duruma getirmek