İçinde all olan 7 harfli 40 kelime var. İçerisinde ALL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında all olan kelimeler listesine ya da Sonu all ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAL
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞİMALLİ
- ...
- VALLAHA
- ...
- HALLİCE
- ...
- ASALLIK
- ...
- TALLAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vallahi
-
[isim]
Vallahi
- BALLAMA
-
-
[isim]
Ballamak işi
-
[isim]
Ballamak işi
- MAHALLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri
- "Mahallemizin bunca yıllık kasabı, bakkalı bir gece yok oldular." (Necati Cumalı)
-
Bu parçalarda oturan insanlarin tamamı
-
[isim]
Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri
- ZAVALLI
-
-
[sıfat]
Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz
- "Zavallıyı saatlerce kendine getiremediler." (Haldun Taner)
-
Gücü bir şeye yetmeyen, âciz
- "Bunu idrak etmekten o kadar zavallı ve biçareydi ki." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz
- MUSALLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beş vakit namazını sürekli olarak kılan
-
[sıfat]
Beş vakit namazını sürekli olarak kılan
- MUALLEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sakat, eksik
-
[sıfat]
Sakat, eksik
- HELALLİ
-
-
Nikâhlı (eş)
- "Merasim böyle bitince nikâhlım, başındaki örtüyü utanarak usulca kaldırdı zira artık helallimdi." (Refik Halit Karay)
-
Nikâhlı (eş)
- OVALLİK
- ...
- TALLİNN
- ...
- KALLAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vezir ve sadrazamların giydikleri bir çeşit kavuk
-
[sıfat]
Çok iri, kocaman
-
[isim]
Vezir ve sadrazamların giydikleri bir çeşit kavuk
- TAALLUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti
- "Bu iş benim hayatımın felaketine taalluk ediyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti
- KURALLI
-
-
[sıfat]
Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasi
-
[sıfat]
Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasi
- NALLAMA
-
-
[isim]
Nallamak işi
-
[isim]
Nallamak işi
- VALLAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
"Tanrı'yı tanık tutarım, Tanrı hakkı için" anlamında bir yemin sözü, billahi, tallahi
- "Vallahi, arkadaş bu resimleri senin yaptığına kimse inanmaz." (Peyami Safa)
-
[isim]
"Tanrı'yı tanık tutarım, Tanrı hakkı için" anlamında bir yemin sözü, billahi, tallahi
- AVALLIK
- ...
- MUALLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Asılmış, asılı
-
Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış
- "Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Asılmış, asılı