İçinde alk olan 10 harfli 37 kelime var. İçerisinde ALK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alk olan kelimeler listesine ya da Sonu alk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALKOLİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bakırın kullanılmaya başlamasıyla nitelenen (tarih öncesi dönem)
-
[sıfat]
Bakırın kullanılmaya başlamasıyla nitelenen (tarih öncesi dönem)
- DALKAVUKÇA
-
-
[sıfat]
Dalkavuk gibi
- "Zeki savcı yardımcısı, Selman'ın sözlerindeki bu alaycı tonda, daha çok başasistanı memnun etmek isteyen dalkavukça bir gayret sezinlemişti." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Dalkavuğa yakışır biçimde
-
[sıfat]
Dalkavuk gibi
- ALKIŞLANMA
-
-
[isim]
Alkışlanmak işi
-
[isim]
Alkışlanmak işi
- HALKAPINAR
- ...
- ALKIŞLATMA
-
-
[isim]
Alkışlatmak işi
-
[isim]
Alkışlatmak işi
- HALKALANMA
-
-
[isim]
Halkalanmak işi
-
[isim]
Halkalanmak işi
- ALKOLMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alkolölçer
-
[isim]
Alkolölçer
- ÇALKALANMA
-
-
[isim]
Çalkalanmak işi
-
[isim]
Çalkalanmak işi
- KALKABİLME
- ...
- ALKOLİKLİK
- ...
- ALKIŞLANIŞ
-
-
[isim]
Alkışlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Alkışlanma işi veya biçimi
- ÇALKALATIŞ
-
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
- HALKALANIŞ
-
-
[isim]
Halkalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Halkalanma işi veya biçimi
- ALKOLLÜLÜK
- ...
- KALKIŞILMA
-
-
[isim]
Kalkışılmak durumu
-
[isim]
Kalkışılmak durumu
- ÇALKALAMAK
-
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
- "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
- "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
-
Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
-
[nsz]
Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
- "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kuluçka yumurtalarını çevirmek
-
Sağlığının bozulmasına yol açmak
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- BALKONUMSU
-
-
[sıfat]
Balkonsu
-
[sıfat]
Balkonsu
- ÇALKALAYIŞ
-
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
- HALKALAYIŞ
-
-
[isim]
Halkalama işi veya biçimi
-
[isim]
Halkalama işi veya biçimi
- ÇALKANTILI
-
-
[sıfat]
Çalkantısı olan
- "Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi." (Haldun Taner)
-
Düzensiz, karmakarışık
- "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Çalkantısı olan