İçinde ale olan 6 harfli 37 kelime var. İçerisinde ALE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ale olan kelimeler listesine ya da Sonu ale ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ELA

2 Harfli Kelimeler

AL, EL, LA, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEALER
...
GALERİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
    • "Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon
    • "Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi." (Samiha Ayverdi)
  3. Maden ocaklarında açılan yer altı yolu
  4. Otomobil alınıp satılan yer

HAVALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
    • "Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
    • "Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin." (Ömer Seyfettin)
    • "Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim."
  2. Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
    • "Ay başında havaleyi postaneye yatırdım."
  3. Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
  4. Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
  5. Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
    • "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Yüksek ve büyük bir görünüşü olma

NİHALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sofrada kullanılan, tencere, çaydanlık, tava altlığı

RİSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük kitap, broşür
    • "Son derece kötü kâğıda basılmış bir risale idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

RİYALE
...
ASALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Soyluluk
  2. Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı
  3. Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

ALETLİ

  1. [sıfat] Aleti olan veya aletle yapılan

GALEBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yengi
    • "Böyle giderse tamamıyla galebe ümit ettiğini haber veriyordu." (Peyami Safa)
    • "Kocanın münasebeti her türlü cazibesini kaybettiği gün rakibine galebe çaldığına emin olabilirsin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Üstünlük, çokluk
    • "Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi şerrin hayra galebesi demekti." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Kadıncağızın gönlü gence kayıyordu. Fakat neticede akıl ve mantık tarafı galebe çaldı." (Reşat Nuri Güntekin)

BALENA
...
ALERJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku vb.ne hastalık derecesinde gösterilen aşırı tepki
    • "Bazı bünyelerin kafeine karşı alerjisi vardır."
  2. Bir kimseye veya bir şeye karşı olumsuz yönde duyulan aşırı duyarlılık
    • "Büyük kalabalığın matematiğe karşı bir alerjisi vardı." (Haldun Taner)

HALELİ

  1. [sıfat] Halesi olan

NEVALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gereken yiyecek ve içecek şeyler, azık
    • "Halk, sırtlarında heybeleri, ellerinde nevale sepetleriyle vapura girdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Elinde yiyecek paketleriyle evin nevalesini düzmüş, geri dönüyor." (Refik Halit Karay)

AMBALE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [-i] "Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek" anlamlarındaki ambale etmek ve "çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek" anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

EYALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il
  2. Osmanlı İmparatorluğu'nda en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi

KALEVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alkalik

ATALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tembellik
    • "Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. İşsizlik, işsiz kalma, işlemezlik
  3. Süredurum

AŞKALE
...
TALEBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öğrenci

ADALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe
    • "Devletin temel amaç ve görevleri ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya ... çalışmaktır." (Anayasa)
  2. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları
    • "Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar."
  3. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme
    • "Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  4. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü