İçinde ale olan 5 harfli 22 kelime var. İçerisinde ALE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ale olan kelimeler listesine ya da Sonu ale ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ELA

2 Harfli Kelimeler

AL, EL, LA, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HALEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı

İHALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma

TALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
    • "Bu davanın sukutunu talep ederim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstek
    • "... din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır." (Anayasa)

ALEYH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı
    • "Aleyhinde bir tertip kuranların gadrine uğradım." (Refik Halit Karay)
    • "Avrupalılar ordumuz aleyhine ne akıllarına gelirse söylerler." (Haldun Taner)
    • "Şimdi iş tamamıyla aleyhimize döndü." (Ahmet Rasim)

İZALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yok etme, giderme
    • "Ben sende hasıl olan fikirleri izale etmek isterim." (Memduh Şevket Esendal)

EGALE
...
ADALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kas
    • "Omuz adaleleri gelişmişti." (Çetin Altan)

KALEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç
    • "Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Namık Kemal'in tek başına kalem oynattığı alanlarda başyazarlar, fıkra yazarları, sanat eleştiricileri yetişir." (Necati Cumalı)
    • "Söylediklerinin içinde kaleme gelir bir lakırtı yoktu." (Haldun Taner)
    • "Hemen kaleme sarıldı. Bir hafta her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer
    • "Bütün bizim kalem böyle, geçen gün de Sıtkı Efendi o kör herifin istifasını kaybetti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kaleminden kan damlayan kavgacı yazarları sevmiyordu." (Tarık Buğra)
  3. Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç
    • "Taşçı kalemi."
    • "Oymacı kalemi."
  4. Çeşit, tür
    • "Üç kalem erzak."
    • "Beş kalem ilaç."
  5. Bazı deyimlerde yazı
    • "Kaleme almak."
    • "Kaleme gelmemek."
  6. Yazar
    • "Edebiyatımızın usta kalemlerinden..."

MALEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Mal olarak, malca

FALEZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalı yar

İSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akıtma

ALEVİ
...
HALET
...
ALENİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan
    • "Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis)
  2. Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz
  3. Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek

İMALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir tarafa yatırma, eğme
  2. Kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

PALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha
    • "Ne atölyem ne fırçam ne paletim var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha
  3. Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç
  4. Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II)

HALEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozma, bozukluk
    • "İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Son nefesine kadar devlet adamı saygınlığına halel getirmeyen böyle bir metanet örneği olmuştu." (Haldun Taner)
    • "Yeni mahalleler ayrı yerlerde şehrin tarihî kıymetine halel vermemek üzere inşa olunmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)

HALEN
...
BALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bale yapan erkek sanatçı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü