İçinde alam olan 9 harfli 108 kelime var. İçerisinde ALAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alam olan kelimeler listesine ya da Sonu alam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ALMA, AMAL, LAMA, MALA
3 Harfli Kelimeler
ALA, AMA, LAM, MAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞAMALAMA
- ...
- BALYALAMA
-
-
[isim]
Balyalamak işi
-
[isim]
Balyalamak işi
- FIRÇALAMA
-
-
[isim]
Fırçalamak işi
-
[isim]
Fırçalamak işi
- ALACALAMA
-
-
[isim]
Alacalamak işi
-
[isim]
Alacalamak işi
- YUVALAMAK
-
-
[nsz]
Yuva yapmak
- "Leylek bacaların üstünde yuvalar."
-
[nsz]
Yuva yapmak
- KORKALAMA
-
-
[isim]
Korkalamak işi
-
[isim]
Korkalamak işi
- CIRMALAMA
-
-
[isim]
Cırmalamak işi
-
[isim]
Cırmalamak işi
- IRGALAMAK
-
-
[-i]
Yerinden oynatıp sallamak, sarsmak
-
İlgilendirmek
- "Çirkin ya da güzel oluşum çoktandır ırgalamıyordu beni." (Azra Erhat)
-
[-i]
Yerinden oynatıp sallamak, sarsmak
- KOPÇALAMA
-
-
[isim]
Kopçalamak işi
-
[isim]
Kopçalamak işi
- BOCALAMAK
-
-
[nsz]
Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
-
Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak
- "İçinde bocaladığı bunalımın korkuya, çok benzediğini, bunun da komik bir şey olduğunu anlayamıyordu." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
- TIRMALAMA
-
-
[-i]
Tırmalamak işi
-
[-i]
Tırmalamak işi
- ALAMANATA
- ...
- CUKKALAMA
- ...
- RASPALAMA
-
-
[isim]
Raspalamak işi
-
[isim]
Raspalamak işi
- YAKALAMAK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- "Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." (Refik Halit Karay)
-
Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek
-
Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak
- "Bu defa Tevfik'i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak
- "Kocasını bir kadınla yakalamış."
-
Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek
-
Birdenbire etkisi altına almak
- "Yağmur bizi yolda yakaladı."
-
Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmak
- "Zehra, Yorgaki'nin müziğini herhangi bir yerinden yakalıyor." (Atilla İlhan)
-
Belirlemek, anlamak
- "Kız onun zayıf damarını yakalamıştı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- ZIMBALAMA
-
-
[isim]
Zımbalamak işi
-
[isim]
Zımbalamak işi
- ORTALAMAK
-
-
[-i]
Ortasını bulmak, ortasına varmak
- "İşi ortaladık."
-
Futbolda topu kale ağzındaki arkadaşlarına havadan göndermek
- "Sol açık topu güzel ortaladı."
-
[-i]
Ortasını bulmak, ortasına varmak
- YARMALAMA
-
-
[isim]
Yarmalamak işi
-
[isim]
Yarmalamak işi
- SIVALAMAK
-
-
[-i]
Sıva vurmak, sıvamak
-
[-i]
Sıva vurmak, sıvamak
- TUFALAMAK
- ...