İçinde ala olan 7 harfli 106 kelime var. İçerisinde ALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ala olan kelimeler listesine ya da Sonu ala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALA
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALAMAN
- ...
- HAVSALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuş kursağı
- "Bir genç kızın evinden başka bir yerde sabahlamasını havsalası almıyormuş." (Atilla İlhan)
-
Leğen
-
Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi
-
[isim]
Kuş kursağı
- TALAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzgün söz söyleme kolaylığı
- "Sakin ve çekingen Ahmet Naci, umulmaz bir talakat ve hararetle uzun uzun söyledi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düzgün söz söyleme kolaylığı
- YALABIK
-
-
[isim]
Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parıltı
-
Şimşek
-
[sıfat]
Parlak, parıltılı, ışıltılı
-
[sıfat]
Güzel, yakışıklı, sevimli
-
[sıfat]
İkiyüzlü, kaypak
-
[isim]
Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parıltı
- İTHALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başka bir ülkeden mal getirme veya satın alma, dış alım
-
Bir ülke için başka bir ülkeden alınan malların bütünü
-
[isim]
Başka bir ülkeden mal getirme veya satın alma, dış alım
- SIRALAÇ
-
-
[isim]
Klasör
-
[isim]
Klasör
- TALANCI
-
-
[isim]
Talan eden kimse
-
[isim]
Talan eden kimse
- ALAVERE
-
-
[isim]
Bir şeyin elden ele geçmesi
-
Bir şeyi elden ele vererek aktarma
- "Karpuzları alavere ile mavnadan sergiye taşıdılar."
-
Kargaşalık
-
Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele
-
[isim]
Bir şeyin elden ele geçmesi
- YALAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
- "Komşu köşklerden kopup gelen fasulye kokulu bir rüzgâr yüzümüzü yalayıp geçti." (Haldun Taner)
-
Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak
- "Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını, teker teker yalıyor." (Atilla İlhan)
-
Sıyırarak, dokunarak geçmek
- "Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor." (Refik Halit Karay)
-
Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek
-
[-i]
Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
- KAKALAK
- ...
- UKALACA
-
-
Ukala bir biçimde
- "Atıf, o hayata dayanılamayacağını ukalaca anlattı." (Nezihe Araz)
-
Ukala bir biçimde
- MALAKAR
- ...
- DİYALAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Piroksen cinsinden, doğal kalsiyum, magnezyum ve demir silikatı
-
[isim]
Piroksen cinsinden, doğal kalsiyum, magnezyum ve demir silikatı
- FARBALA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fırfır
- "Tam o sırada çıt etti, merdivenin üstüne asılı farbalaların bir köşesi koptu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Fırfır
- PALASKA
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapılmış kayış
-
[isim]
Askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapılmış kayış
- ALABROS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Fırça gibi dik kesilmiş (erkek saçı)
-
[sıfat]
Fırça gibi dik kesilmiş (erkek saçı)
- ALAKART
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Seçmeli yemek, tabildot karşıtı
-
[zarf]
Yemek listesinden seçerek
- "Alakart yedik."
-
[isim]
Seçmeli yemek, tabildot karşıtı
- YALANIŞ
-
-
[isim]
Yalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yalanma işi veya biçimi
- OVALAMA
-
-
[isim]
Ovalamak işi
- "Alnına ve şakaklarına soğuk su serperek başını ovalamaya devam etti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ovalamak işi
- AMBALAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eşyayı sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plastik vb. malzeme
-
[isim]
Eşyayı sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plastik vb. malzeme