İçinde ala olan 6 harfli 56 kelime var. İçerisinde ALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ala olan kelimeler listesine ya da Sonu ala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALA
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HALAZA
-
-
[isim]
Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin
-
[isim]
Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin
- BALANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Denge
-
[isim]
Denge
- ALAÇIK
-
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
-
Keçeden yapılan çadır
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
- ALAYCI
-
-
[sıfat]
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi
-
Alay eden, küçümseyen (tutum)
- "Sonra laubali ve alaycı bir tavırla cevap verdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi
- BOALAR
-
-
[isim]
Sürüngenler sınıfının, yılanlar takımının bir bölümü
-
[isim]
Sürüngenler sınıfının, yılanlar takımının bir bölümü
- MAŞALA
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası
-
Gece avlarında kullanmak üzere yakılan, telden örülmüş sepet içinde veya bir sopa üzerinde bağ biçiminde yapılmış çıra
-
[isim]
Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası
- MALAVİ
- ...
- PEKALA
- ...
- MALAFA
-
-
[isim]
Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti
-
[isim]
Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti
- MALAMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
- ALAYSI
-
-
[sıfat]
Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi
-
[sıfat]
Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi
- ŞALAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şal taklidi kumaş
-
[isim]
Şal taklidi kumaş
- ALAKOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Rafadan yumurta
- "Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Rafadan yumurta
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- FALANJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
-
Bazı ülkelerde yarı askerî, siyasi kuruluş
- "İspanya Ulusal Falanjı."
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
- ALAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- "Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- ADALAR
- ...
- SALATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
- "Domates salatası. Yeşil salata. Çoban salatası."
-
[isim]
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
- FALAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı
-
Bu araçla uygulanan dayak cezası
-
Bazı kaldıraçlarda kullanılan ucu iple bağlı ağaç parçası
-
[isim]
Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı
- ALACAK
-
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- "Bütün alacaklarımı topladım."
-
Alınması gerekli şey
- "Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım."
- "Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim."
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı