İçinde ala olan 6 harfli 56 kelime var. İçerisinde ALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ala olan kelimeler listesine ya da Sonu ala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALA
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUDALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- "Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ahmak, bön
- "Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeye aşırı düşkün
- "Kibarlık budalası."
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- ALARMA
-
-
[isim]
Alarmak işi
-
[isim]
Alarmak işi
- ALARGA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Açık deniz, engin
- "Kâmuran'ı erkekten sayarak biraz alarga gidiyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Uzaktan, açıktan
- "Arkadaşlarımdan mümkün olduğu kadar alarga yürüyor, kendimi pencerelerin, kapıların ışık sahası dışına çıkarmaya uğraşıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
"Açıktan geç, yaklaşma" anlamında bir seslenme sözü
-
[isim]
Açık deniz, engin
- ALAÇAM
-
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
- FALANJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
-
Bazı ülkelerde yarı askerî, siyasi kuruluş
- "İspanya Ulusal Falanjı."
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
- BALANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Denge
-
[isim]
Denge
- TIGALA
-
-
[isim]
Hekimlikte kullanılan, sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve öz su
-
[isim]
Hekimlikte kullanılan, sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve öz su
- SALATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
- "Domates salatası. Yeşil salata. Çoban salatası."
-
[isim]
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
- ALAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- "Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- ALABAŞ
-
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
- ALAYSI
-
-
[sıfat]
Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi
-
[sıfat]
Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi
- ALANYA
- ...
- ADALAR
- ...
- İPSALA
- ...
- KAVALA
-
-
[isim]
Genellikle Arapların kullandığı kamıştan yapılan bir tür üflemeli çalgı aleti
-
[isim]
Genellikle Arapların kullandığı kamıştan yapılan bir tür üflemeli çalgı aleti
- ALAKOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Rafadan yumurta
- "Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Rafadan yumurta
- BALAYI
-
-
[isim]
Evlilik hayatının ilk ayı veya ilk günleri
- "Şairane, âşıkane güzel, tatlı bir balayı geçirdik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Evlilik hayatının ilk ayı veya ilk günleri
- ALATAV
-
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
- ALAYCI
-
-
[sıfat]
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi
-
Alay eden, küçümseyen (tutum)
- "Sonra laubali ve alaycı bir tavırla cevap verdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi
- VİDALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çanta ve ayakkabı yapılan tabaklanmış dana derisi
-
[isim]
Çanta ve ayakkabı yapılan tabaklanmış dana derisi