İçinde al olan 8 harfli 814 kelime var. İçerisinde AL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında al olan kelimeler listesine ya da Sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANGOLALI
- ...
- KALDIRIM
-
-
[isim]
Yollarda taşlarla yapılan döşeme
- "Araba bozuk kaldırımların üstünde sallanıyor, devrilecek gibi oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaya kaldırımı
- "Döndük, karşı kaldırıma atladık." (Sermet Muhtar Alus)
- "Bastığı hiçbir eser kaldırıma düşmemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Yollarda taşlarla yapılan döşeme
- KELALAKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[ünlem]
"İlgisi yok, ne ilgisi var" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
"İlgisi yok, ne ilgisi var" anlamlarında kullanılan bir söz
- KEMALİYE
- ...
- NAFTALİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon
-
[isim]
Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon
- SALÇALIK
-
-
[sıfat]
Salça yapmaya elverişli
-
Salça yapmak için ayrılmış
- "Salçalık domates."
-
[sıfat]
Salça yapmaya elverişli
- ALGILAMA
-
-
[isim]
Algılamak işi, idrak etme
- "Bugünkü çocukların algılama alanları dünkü kuşaklardan çok daha geniştir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Algılamak işi, idrak etme
- ALİNAZİK
-
-
[isim]
Közlenmiş patlıcan, sarımsaklı yoğurt ve kıyma ile yapılan bir çeşit yemek
-
[isim]
Közlenmiş patlıcan, sarımsaklı yoğurt ve kıyma ile yapılan bir çeşit yemek
- BALTALIK
-
-
[isim]
Sık sık kesimi yapılan orman
-
Bir köyün odun gereksinimini sağlamasına izin verilen koruluk veya orman bölgesi
-
[isim]
Sık sık kesimi yapılan orman
- DALAŞMAK
-
-
[nsz]
Köpekler boğuşup birbirini ısırmak
-
Ağız kavgası etmek
- "Günün birinde hain bir kedi bir kuyruk parçasını kapıp kaçmış, o da bunun için günlerce karısıyla dalaşmış." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Köpekler boğuşup birbirini ısırmak
- DÜNYASAL
- ...
- IRGALAMA
-
-
[isim]
Irgalamak işi
-
[isim]
Irgalamak işi
- TOTALLİK
- ...
- KALPAKLI
-
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- "O üç kişinin yanı başındaki masaya kalpaklı, poturlu bir adam geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- SALLANTI
-
-
[isim]
Sallanma işi
-
Sürüncemede bırakma, savsaklama
-
[isim]
Sallanma işi
- YALAPŞAP
-
-
[zarf]
Yalap şalap
-
[zarf]
Yalap şalap
- FALCILIK
-
-
[isim]
Falcının işi, bakıcılık
-
Falın daha iyi çıkması için kişinin mücevherlerini kullanmak isteyip, dalgınlıktan yararlanarak çalma işi
-
[isim]
Falcının işi, bakıcılık
- İDEALİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İdeal duruma getirilmiş
- "Devlet adamı, pederşahi toplumlarda kalabalıkların idealize ettiği bir örnek kişilik olmak zorundadır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İdeal duruma getirilmiş
- KABARALI
-
-
[sıfat]
Kabara çakılmış olan
- "Erkekler kabaralı ayakkabılarıyla birer ikişer evlerine döndüler." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Kabara çakılmış olan
- TAKALLÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kasılma
- "Beynim uğulduyor, gözlerimin havası kıvılcımlanıyor, parmaklarım takallüs ediyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Kasılma