İçinde al olan 6 harfli 491 kelime var. İçerisinde AL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında al olan kelimeler listesine ya da Sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- ALLAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili
- "Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi." (Sabahattin Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili
- POTKAL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kaza veya başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe
-
[isim]
Kaza veya başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe
- ADALAR
- ...
- DERHAL
- ...
- HALVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Issız yerde yalnız kalma
-
Issız ve kapalı yer
-
Hamamlarda çok sıcak küçük yer
-
[isim]
Issız yerde yalnız kalma
- SOBALI
- ...
- MÜNHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık
- "Münhal kadro."
-
Erir, eriyebilen, çözülen
-
[sıfat]
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık
- ALERJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku vb.ne hastalık derecesinde gösterilen aşırı tepki
- "Bazı bünyelerin kafeine karşı alerjisi vardır."
-
Bir kimseye veya bir şeye karşı olumsuz yönde duyulan aşırı duyarlılık
- "Büyük kalabalığın matematiğe karşı bir alerjisi vardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku vb.ne hastalık derecesinde gösterilen aşırı tepki
- ELMALI
- ...
- HALSİZ
- ...
- OPALİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Opali andıran camdan yapılmış vazo, kupa vb
-
[isim]
Opali andıran camdan yapılmış vazo, kupa vb
- NEVALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereken yiyecek ve içecek şeyler, azık
- "Halk, sırtlarında heybeleri, ellerinde nevale sepetleriyle vapura girdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Elinde yiyecek paketleriyle evin nevalesini düzmüş, geri dönüyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gereken yiyecek ve içecek şeyler, azık
- MAYALI
-
-
[sıfat]
İçine maya karıştırılmış
-
Maya ile ekşiyip kabarmış
-
[isim]
Daire şeklinde açılan mayalanmış hamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek
-
[sıfat]
İçine maya karıştırılmış
- KALBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İçten, gönülden gelerek, yürekten
- "Kalben bana nasıl ahmak dediğine dikkat etmemek mümkün değildi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[zarf]
İçten, gönülden gelerek, yürekten
- TOKALI
-
-
[sıfat]
Tokası olan, toka takılmış olan
- "Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Tokası olan, toka takılmış olan
- ARALIK
-
-
[isim]
İki şey arasındaki açıklık, mesafe
- "İki masa arasında bir metre aralık var."
-
Sıra, vakit
- "O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış savuşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Uygun, elverişli durum, fırsat
-
Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
-
Yılın otuz bir gün süren, son ayı, ilk kânun, kânunuevvel
-
Ayakyolu
-
Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
[sıfat]
Yarı açık, tam kapanmamış
-
Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
-
Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
- "Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır."
-
Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
-
[isim]
İki şey arasındaki açıklık, mesafe
- SOSYAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai
- "Siz de vaktine, saatine göre ya etraftaki manzaraya ya birtakım sosyal metafizik düşüncelere yahut da sadece kendi şahsi kaygılarınıza dalıp gitmişsinizdir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai
- ALAÇAM
-
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
- DECCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)
-
Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)