İçinde al olan 6 harfli 491 kelime var. İçerisinde AL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında al olan kelimeler listesine ya da Sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALGIR
-
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
- SLALOM
-
Kelime Kökeni : Norveç
-
[isim]
Kayak sporunda bayraklarla işaretlenmiş birtakım dönemeçlerden oluşan pist üzerinde yapılan bir yarış türü
-
[isim]
Kayak sporunda bayraklarla işaretlenmiş birtakım dönemeçlerden oluşan pist üzerinde yapılan bir yarış türü
- İTİDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük
- "Onun her hissinde itidal vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Fakat itidalinizi muhafaza etmek şartıyla haber verebilirim." (Aka Gündüz)
-
Soğukkanlılık
-
[isim]
Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük
- ŞALTER
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Anahtar
-
Genellikle binaların girişine gelen elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç
-
Gişe
- "Şalter dokuz buçukta açıldı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Anahtar
- ŞURALI
-
-
[sıfat]
Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan
-
[sıfat]
Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan
- TEVALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arası kesilmeksizin sürme
-
Art arda gelme, ardı arası kesilmeme, sürüp gitme
-
[isim]
Arası kesilmeksizin sürme
- İMALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
-
İşlenerek yapılan üretim
- "Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti." (Çetin Altan)
-
[isim]
Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
- VUALET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Örtü
- "Bu ince siyahlı kadın yüzünü tüller, vualetler gerisine saklamıştır." (Selim İleri)
-
[isim]
Örtü
- SOSYAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai
- "Siz de vaktine, saatine göre ya etraftaki manzaraya ya birtakım sosyal metafizik düşüncelere yahut da sadece kendi şahsi kaygılarınıza dalıp gitmişsinizdir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai
- ANALIK
-
-
[isim]
Anne olma durumu
-
Anne olma duygusu
-
Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
-
Anaca davranış
-
Üvey ana
- "Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Anne olma durumu
- BALKAN
-
-
[isim]
Sarp ve ormanlık sıradağ
- "Podima balkanları içinde, bir alandan, bir çalılık içinden Ahmet Efendi'yi çıkarıp getirmişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sarp ve ormanlık sıradağ
- ÇALKAR
-
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
- ÇUHALI
-
-
[sıfat]
Çuhası olan
- "Gözümün önünde loş türbelerin dinginliğine, gönül rahatlığına sinmiş yeşil çuhalı sandukalar duruyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çuhası olan
- AMALIK
- ...
- GALYOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başı ve kıçı çok yuvarlak, gulet tipinde, altı düz bir gemi
-
[isim]
Başı ve kıçı çok yuvarlak, gulet tipinde, altı düz bir gemi
- BAYSAL
-
-
[sıfat]
Huzur ve refah içinde olan
-
[sıfat]
Huzur ve refah içinde olan
- DECCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)
-
Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)
- MALİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü
- "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır." (Anayasa)
-
Konusu bu kuralları incelemek olan bilim dalı
-
Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş
- "Maliyede çalışıyor."
-
[isim]
Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü
- ADALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe
- "Devletin temel amaç ve görevleri ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya ... çalışmaktır." (Anayasa)
-
Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları
- "Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar."
-
Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme
- "Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması
-
[isim]
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe
- ANALOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Benzer, eş
-
[sıfat]
Benzer, eş