İçinde al olan 6 harfli 491 kelime var. İçerisinde AL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında al olan kelimeler listesine ya da Sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HANTAL
-
-
[sıfat]
Kocaman, iri, kaba
- "Epey iri ve hantal bir vücudu vardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
İşi, davranışları kaba ve yavaş
- "Suat onun yanında kendini iri yarı ve hantal hissetti, bırakıp kaçası geldi." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kocaman, iri, kaba
- ALERJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku vb.ne hastalık derecesinde gösterilen aşırı tepki
- "Bazı bünyelerin kafeine karşı alerjisi vardır."
-
Bir kimseye veya bir şeye karşı olumsuz yönde duyulan aşırı duyarlılık
- "Büyük kalabalığın matematiğe karşı bir alerjisi vardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku vb.ne hastalık derecesinde gösterilen aşırı tepki
- KRALCI
-
-
[isim]
Krallık yanlısı kimse
-
[isim]
Krallık yanlısı kimse
- MİTRAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kalpte sol kulakçık ile sol karıncık arasında bulunan kapakla ilgili
-
[sıfat]
Kalpte sol kulakçık ile sol karıncık arasında bulunan kapakla ilgili
- ÇALKAK
-
-
[isim]
Çalkar
-
[isim]
Çalkar
- HALKÇI
-
-
[isim]
Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist
-
[isim]
Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist
- ROMALI
- ...
- TELLAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç
- "Annemin çeyizlik eşyasını hamallarla tellallar çarşısına gönderdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Satışlarda aracılık eden kimse
-
[isim]
Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç
- BALKIR
-
-
[isim]
Parıltı
-
Şimşek
-
[isim]
Parıltı
- MAZGAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kale duvarlarında iç yanı geniş, dış yanı dar delik
-
Yağmur sularını kanalizasyon şebekesine çekmek için kullanılan üzeri parmaklıklı demirle kapatılmış delik
-
[isim]
Kale duvarlarında iç yanı geniş, dış yanı dar delik
- SARALI
-
-
Sara hastalığı olan (kimse)
- "Çocuklar beni görünce saldırırlardı: Sıska, deli, saralı sıska ... diye." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sara hastalığı olan (kimse)
- ÇALKAR
-
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
- MALİKİ
- ...
- SALGIN
-
-
[sıfat]
Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli
- "Salgın hastalık."
-
[isim]
Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kimseye birden bulaşması
- "Tifo salgını. Kumar salgını."
-
[isim]
Gereğinde herkesten para veya mal olarak toplanan geçici vergi
-
[isim]
Bir şeyin bir yere girip her yanı kaplaması, istila
- "Çekirge salgını."
-
[isim]
Belli bir hareketin, davranışın, sözün toplumda yaygınlaşması
-
[sıfat]
Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli
- MALAMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
- YALÇIN
-
-
[sıfat]
Dik, sarp
- "Yanık ve yalçın araziden geçerken Mehmet Emin Bey'in bir mısrasını hatırladım." (Halide Edip Adıvar)
-
Düz, kaygan
-
[sıfat]
Dik, sarp
- BOYALI
-
-
[sıfat]
Boya sürülmüş, boyanmış veya boyaya batırılmış
- "Türk evlerinde köşeler ve tavanlar türlü renklerle boyalı oyma tahtalarla süslü idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yüzünü çok boyamış olan, makyajlı (kadın)
- "Boyalı kadınlar rüyası bitsin." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Boya sürülmüş, boyanmış veya boyaya batırılmış
- POTKAL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kaza veya başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe
-
[isim]
Kaza veya başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe
- UFALIŞ
- ...
- ALAYİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteriş, göz kamaştırma
- "Onun yaptığı hep alayişten ibarettir."
-
[isim]
Gösteriş, göz kamaştırma