İçinde al olan 4 harfli 79 kelime var. İçerisinde AL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında al olan kelimeler listesine ya da Sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
- "Su salası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
- MALT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa
-
[isim]
Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa
- ALMA
-
-
[isim]
Almak işi
-
Alıntı, iktibas
- "Ondan acemicesine alma olarak." (Muallim Naci)
-
[isim]
Almak işi
- ALIŞ
-
-
[isim]
Alma işi veya biçimi
-
[isim]
Alma işi veya biçimi
- TALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İkinci derecede olan, ikincil
-
[sıfat]
İkinci derecede olan, ikincil
- VALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
-
Satrap
-
[isim]
Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
- YALI
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sahil
-
Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev
- "Babamın küçük yalısını eşyasıyla satın alan ... bir Meşrutiyet devri mebusunu ziyaret ettiğim zaman ... yüreğim burkulmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sahil
- MALÇ
-
-
[isim]
Toprak ve rutubet muhafazası amaçları ile çayır ve mera üzerine bırakılan veya başka yerlerden getirilip serpilen her türlü bitki artığı
-
[isim]
Toprak ve rutubet muhafazası amaçları ile çayır ve mera üzerine bırakılan veya başka yerlerden getirilip serpilen her türlü bitki artığı
- ALIÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Akdiken
- "Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor." (Necati Cumalı)
-
Bu ağacın mayhoş yemişi
-
[isim]
Akdiken
- ALIM
-
-
[isim]
Alma işi
-
Kurum, çalım, gurur
-
Çekicilik
- "O ne eda, o ne alım, o ne çalım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Alma işi
- HALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş, ıssız, tenha
-
[sıfat]
Boş, ıssız, tenha
- ŞALT
- ...
- ALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- "Sen kalktın, onu şakaya, latifeye, alaya alet etmek istedin." (Ömer Seyfettin)
- "Mustafa Kemal'de tek olmayan şey, 'alet olmak' zaafı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt
- "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
-
Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa
- "Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- TALK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
-
[isim]
Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
- ALTI
-
-
[isim]
Beşten sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 6, VI rakamlarının adı
-
[sıfat]
Beşten bir artık
-
[isim]
Beşten sonra gelen sayının adı
- HALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Babanın kız kardeşi, bibi
-
[isim]
Babanın kız kardeşi, bibi
- AFAL
-
-
[sıfat]
Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez
- "Bir top ağzından henüz fırlamış gibi afal ve dağınıktı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez
- LALE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
-
Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
-
Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka
-
[isim]
Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
- ALÇI
-
-
[isim]
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde
-
[isim]
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde
- GALE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçerisinde kalıp yapılan üç tarafı kaplı, bir tarafı açık tepsi şeklinde dizgi aleti
-
[isim]
İçerisinde kalıp yapılan üç tarafı kaplı, bir tarafı açık tepsi şeklinde dizgi aleti