İçinde akı olan 8 harfli 51 kelime var. İçerisinde AKI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akı olan kelimeler listesine ya da Sonu akı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AKI

2 Harfli Kelimeler

AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAPYAKIN

  1. [zarf] Çok yakın
    • "Birimizin erişilmez uzaklarda gördüğünü öbürümüz yapyakın görüyor." (Reşat Nuri Güntekin)

NAKIŞSIZ

  1. [sıfat] Nakşı olmayan
    • "Ben bu çevreyi motifsiz, nakışsız, dümdüz getiriyorum göz önüne." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

AKIVERME

  1. [isim] Akıvermek işi

AKILDANE
...
VAKIFLIK
...
AKILLICA

  1. [sıfat] Akla yakın, doğru, makul
    • "Akıllıca bir iş."
  2. [zarf] Akla yakın, doğru bir biçimde, akilane
    • "Akıllıca konuştu."

TAKILGAN

  1. [sıfat] İnsanı, şaka yollu üzecek veya uğraştıracak davranışlarda bulunmayı huy edinmiş olan, muzip

YAKINMAK

  1. [nsz] Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak
    • "Kına yakınmak."

BAKIMDAN

  1. [zarf] Bakımından

BAKINMAK

  1. [nsz] Bakma işi yapılmak, çevreye göz gezdirmek, araştırmak
    • "Şaşkın şaşkın etrafıma bakınırken rehberim beni otele soktu." (Refik Halit Karay)
  2. Muayene olmak

SAKINMAK

  1. [-i] Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
    • "Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş." (Haldun Taner)
  2. Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
    • "Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Korumak, esirgemek, gözetmek
    • "Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BİRTAKIM

  1. [sıfat] Kimi, bazı
    • "Aklından son süratle birbirini tutmaz, birtakım düşünceler geçiyordu." (Haldun Taner)

BAKIMLIK

  1. [isim] Filmin kartpostal büyüklüğünde cam bir perde üzerinde görünmesini sağlayan cihaz

KAKIŞMAK

  1. [nsz] Dürtüşmek, itişmek

TAMTAKIR

  1. [sıfat] İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
    • "Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı." (Talât Halman)
    • "Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır." (Reşat Nuri Güntekin)

FOTOAKIM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoelektrik olayından elde edilen akım

ÇAKILDAK

  1. [isim] Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça
  2. Elde çevrildikçe gürültülü ses çıkaran, değirmi biçiminde bir çocuk oyuncağı
  3. Koyunların kuyrukları altındaki kıllara yapışıp kuruyan pislik

AKIŞMALI

  1. [sıfat] Akışma özelliği olan

YAKINSAK

  1. [sıfat] Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)

ÇAKILLIK

  1. [isim] Çakıl döşenmiş veya birikmiş yer

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü