İçinde akı olan 7 harfli 78 kelime var. İçerisinde AKI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akı olan kelimeler listesine ya da Sonu akı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKI
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAKINMA
-
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
- AKILLIM
- ...
- KAKIŞMA
-
-
[isim]
Kakışmak işi
-
[isim]
Kakışmak işi
- BIRAKIŞ
-
-
[isim]
Bırakma işi veya biçimi
- "Şimdi hüzün vardı, yorgunluk ve kendisini bütünüyle bırakış vardı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bırakma işi veya biçimi
- YAKINDA
-
-
[zarf]
Yakın bir yerde
- "Yakında mı oturuyorsunuz?"
-
Çok geçmeden
- "Yakında görüşürüz."
-
Son günlerde
- "Yakında mı geldiniz?"
-
[zarf]
Yakın bir yerde
- SAKINMA
-
-
[isim]
Sakınmak işi, içtinap
-
Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat
-
Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle, gövdesiyle sağa sola, öne arkaya yaptığı hareket
-
[isim]
Sakınmak işi, içtinap
- AKIŞMAZ
-
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
- AKILSAL
-
-
[sıfat]
Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan
-
[sıfat]
Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan
- BIRAKIT
-
-
[isim]
Miras
-
[isim]
Miras
- NAKIŞLI
-
-
[sıfat]
Nakşı olan
-
[sıfat]
Nakşı olan
- YAKITÇI
-
-
[isim]
Yakıt satan kimse
-
[isim]
Yakıt satan kimse
- BAKINIŞ
-
-
[isim]
Bakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Bakınma işi veya biçimi
- BAKIRLI
-
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- "Bakırlı metaller."
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- ŞAKIMAK
-
-
[nsz]
Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek
- "Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin." (Karacaoğlan)
-
Güzel şarkı söylemek veya şiir okumak
- "Hep aşkı, hep inançları, hep yurt sevgisini şakıyan şairler vardır; ben şair olsaydım ışığın verdiği hazları söyler, hep güneşe övgüler yazardım." (Nurullah ataç)
-
Çok konuşmak, çenesi düşmek
- "Eskiden hiç lakırtı söylemeyen bu ihtiyar, şimdi şakıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek
- AKILSIZ
-
-
[sıfat]
Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
- "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
- KAKIRCA
-
-
[isim]
Fındık faresi adıyla bilinen küçük memeli hayvan
-
[isim]
Fındık faresi adıyla bilinen küçük memeli hayvan
- MURAKIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denetçi
-
Tanrı'ya bağlanarak çile dolduran kimse
-
[isim]
Denetçi
- ÇAKINTI
-
-
[isim]
Şimşek çakması, parlaması
- "Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin." (Turan Oflazoğlu)
-
Ani buluş, düşünce, beklenmeyen söz veya davranış
- "Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Şimşek çakması, parlaması
- ÇAKILTI
-
-
[isim]
Çakıl taşı vb. kımıldatıldığında çıkan ses
-
[isim]
Çakıl taşı vb. kımıldatıldığında çıkan ses
- SAKIZLI
-
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan