İçinde akı olan 7 harfli 78 kelime var. İçerisinde AKI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akı olan kelimeler listesine ya da Sonu akı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKI
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAKIRCI
-
-
[isim]
Bakır işleyen veya bakır kap kacak satan kimse
-
[isim]
Bakır işleyen veya bakır kap kacak satan kimse
- AKIŞSIZ
-
-
[sıfat]
Akıp gitmeyen, ilerlemeyen
- "Bulunduğum küçük odada sadece bir masa, dört iskemle ve akışsız, durağan bir zaman var." (Ayşe Kulin)
-
[sıfat]
Akıp gitmeyen, ilerlemeyen
- YAKIŞIK
-
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıklı delikanlı
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- TAKIŞMA
-
-
[isim]
Takışmak işi
-
[isim]
Takışmak işi
- BAKINTI
-
-
[isim]
Temel gereksinimleri karşılama
- "Üç yaşına kadar valideler çocuklarına pek az bir şey öğretebilecek veyahut hemen hiçbir şey öğretemeyecek, yalnız bir bakıntıdan ibaret bulunan hizmetlerinde bile..." (Ahmet Mithat)
-
[isim]
Temel gereksinimleri karşılama
- BAKINDI
-
-
[ünlem]
"Bak hele, olacak şey mi?" anlamlarında şaşma bildiren bir söz
-
[ünlem]
"Bak hele, olacak şey mi?" anlamlarında şaşma bildiren bir söz
- ŞAKIRTI
-
-
[isim]
Şakırdayan bir şeyin çıkardığı ses, şakır şakır ses çıkarma
- "Sokakta nal şakırtılarıyla bir araba durdu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Şakırdayan bir şeyin çıkardığı ses, şakır şakır ses çıkarma
- SAKIRTI
-
-
[isim]
Korkudan veya soğuktan titreme
-
[isim]
Korkudan veya soğuktan titreme
- BAKINMA
-
-
[isim]
Bakınmak işi
-
[isim]
Bakınmak işi
- TAKIRTI
-
-
[isim]
Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses
- "Yüksek ökçelerin takırtısından evin en üst katının da kımıldadığını duyardık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses
- SAKIZCI
-
-
[isim]
Sakız yapan veya satan kimse
-
[isim]
Sakız yapan veya satan kimse
- ÇAKILIŞ
-
-
[isim]
Çakılma işi veya biçimi
-
[isim]
Çakılma işi veya biçimi
- MENAKIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Menkıbeler
-
[isim]
Menkıbeler
- KAKIŞMA
-
-
[isim]
Kakışmak işi
-
[isim]
Kakışmak işi
- SAKINIŞ
-
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
- YAKILMA
-
-
[isim]
Yakılmak işi
-
[isim]
Yakılmak işi
- BAKILIŞ
- ...
- YAKINIŞ
-
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
- ÇAKILLI
-
-
[sıfat]
Çakılı olan
- "Kumsal topraktan, dibi çakıllı suya girdi." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Çakılı olan
- BAKIMLI
-
-
[sıfat]
İyi bakılmış, üzerinde iyi çalışılmış
- "Avludan atlar geçmeye başladı. Hepsi besili ve bakımlı idi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
İyi bakılmış, üzerinde iyi çalışılmış