İçinde akı olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde AKI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akı olan kelimeler listesine ya da Sonu akı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AKI

2 Harfli Kelimeler

AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAKIŞ

  1. [isim] Çakma işi veya biçimi

YAKIN

  1. [sıfat] Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
  2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan
    • "Buna yakın bir söz söyledi."
  3. Aralarında sıkı ilgi bulunan
  4. Benzeyen, andıran, yaklaşan
    • "Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı." (Ömer Seyfettin)
  5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
    • "Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın..." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. [isim] Uzak olmayan yer
    • "Yakınımızda otururlar."
  7. [isim] Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
    • "Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı garson yanımıza geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KAKIŞ

  1. [isim] Kakma işi veya biçimi

SAKIZ

  1. [isim] Bazı ağaçların ve özellikle sakız ağacının kabuğundan sızan, çiğnendiğinde yumuşayan, hoş kokulu, beyaz renkli reçine
    • "Kız kucağında hiç kullanılmamış, sakız gibi bir çamaşır sepeti ile çadırdan çıktı." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Şekerli ve kokulu ağızda çiğnenen eğlence yiyeceği, ciklet
  3. Vücudu beyaz olup başta ve ayaklarda belirgin siyah işaretler bulunan, ince kemik yapılı ve yüksek ayaklı, ince yağsız uzun kuyruklu bir koyun türü
  4. Sakız ağacı
    • "Sizi İnce dağ yollarının sakız gölgeleri içinde yalnız bırakmak lazım geldiğini hissediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

YAKIT

  1. [isim] Odun, kömür, doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde, yakacak, mahrukat
    • "Yakıt bittiği için kaloriferler yanmıyor."

AKICI

  1. [sıfat] Akma özelliği olan
  2. Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis
    • "Yurdumuzda yirmi yıl kaldığı için akıcı bir Türkçesi var." (Haldun Taner)
  3. Kesintisiz

SAKIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Düşen, düşmüş
  2. Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş
  3. [isim] Düşük

NAKIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozma, çözme
  2. Kırma

KAKIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as, ermin (Mustela erminea)

VAKIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para
    • "Siyasi partiler vakıf kuramazlar." (Anayasa)
  2. Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer
    • "Dernekler, vakıflar ... kendi konu ve amaçları dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyemezler." (Anayasa)
  3. Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş

SAKIN

  1. [ünlem] "Asla yapma" anlamında bir söz
    • "Aman matmazel, sakın dışarı çıkmayınız!" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. "Korkulacak bir durum olmasın" anlamında bir söz
    • "Sakın bulaşıcı bir hastalık olmasın!"

VAKIA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olgu
    • "Bu bir vakıadır, inkâr edilemez."
  2. [zarf] (va:'kıa) Gerçi, her ne kadar ... ise de
    • "Vakıa, bunlardan bir kısmını unutmamıştım." (Halit Fahri Ozansoy)

YAKIM

  1. [isim] Yakma işi
    • "Anız yakımı."
  2. Önemli bir olay üzerine yakılmış türkü

NAKIS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan
  2. Özrü, kusuru olan
  3. [isim] Eksi
  4. Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan biçimde
    • "Nakıs kalan bilgilerimizi ikmale uğraşırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)

RAKIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yükselti

TAKIK
...
YAKIŞ

  1. [isim] Yakma işi veya biçimi

ÇAKIR

  1. [sıfat] Açık mavi, hareli ela (göz)
    • "Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [isim] Çakırdoğan

BAKIM

  1. [isim] Bakma işi
  2. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek
    • "Bahçe bakım ister."
  3. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi

ÇAKIN

  1. [isim] Kıvılcım
  2. Şimşek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü