İçinde aklı olan 8 harfli 64 kelime var. İçerisinde AKLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aklı olan kelimeler listesine ya da Sonu aklı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIL, AKLI, ALIK
3 Harfli Kelimeler
AKI, KAL, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOLAKLIK
-
-
[isim]
El veya kol sakatlığı
-
[isim]
El veya kol sakatlığı
- BATAKLIK
-
-
[isim]
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
- "Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı." (Ömer Seyfettin)
-
Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum
- "Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
- SALAKLIK
-
-
[isim]
Salak olma durumu veya salakça davranış
- "Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir." (Burhan Felek)
-
[isim]
Salak olma durumu veya salakça davranış
- KAÇAKLIK
-
-
[isim]
Kaçak olma durumu
- "Hatırlarda edepsizliği, düşman karşısındaki kaçaklığı kalmıştı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Kaçak olma durumu
- TIRNAKLI
-
-
[sıfat]
Tırnağı olan
- "Kurban edilecek hayvanların iki tırnaklı olması lazımdır." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Tırnağı olan
- OYNAKLIK
-
-
[isim]
Oynak olma durumu
-
Oynakça davranış
- "Kadınlarında ne bir oynaklık, erkeklerinde ne bir haşarılık." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Oynak olma durumu
- KURAKLIK
-
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- ÇAKMAKLI
-
-
[isim]
Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tür tüfek
-
[isim]
Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tür tüfek
- OTURAKLI
-
-
[sıfat]
Sağlam, gösterişli
- "Çoğu dört köşe, kalın, oturaklı olan Arap üslubu minareler o ruhaniliği vermez." (Refik Halit Karay)
-
Yerinde sağlam duran
-
Yerinde ve sırasında söylenen, çarpıcı (söz)
-
Saygı uyandıran, ağırbaşlı (kimse)
- "Seçmenleriniz sizin daha bir oturaklı, daha bir ağırbaşlı, daha bir ölçülü olmanızı isterler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sağlam, gösterişli
- ABLAKLIK
-
-
[isim]
Ablak olma durumu
-
[isim]
Ablak olma durumu
- OLANAKLI
-
-
[sıfat]
Olma ihtimali bulunan, mümkün, kabil
-
[sıfat]
Olma ihtimali bulunan, mümkün, kabil
- ALACAKLI
-
-
[sıfat]
Birinden alacağı olan (kimse), borçlu ve verecekli karşıtı
- "Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Birinden alacağı olan (kimse), borçlu ve verecekli karşıtı
- ORTAKLIK
-
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- "İkisi de kendisine yardım ve ortaklık etmek istiyor." (Refik Halit Karay)
- "Eğer bugün hepimiz bu işe karar verir ve bir ortaklık kurarsak bu gazete çıkar." (Salâh Birsel)
-
İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- ÇIRAKLIK
-
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- "Evimize yakın olan bu kahveye gide gele, kahveci çıraklığına başlayıverdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çırağın yaptığı iş
- "Bir şey söylemeden çıraklık vazifesini alırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çırağa verilen ücret
-
Çırakların çalıştığı yer
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- KAZAKLIK
-
-
[isim]
Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
-
[isim]
Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
- ÇARDAKLI
-
-
[sıfat]
Çardağı olan
- "Evlerinin önünde bir erik ağacı, çardaklı bir asma, çan çiçekleri..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çardağı olan
- KULAKLIK
-
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
-
Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç
-
Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
- BACAKLIK
-
-
[isim]
Özellikle hokey oyuncularının dizlerine taktıkları deriden yapılmış koruyucu
-
[isim]
Özellikle hokey oyuncularının dizlerine taktıkları deriden yapılmış koruyucu
- BAYRAKLI
-
-
[sıfat]
Bayrağı olan, üzerine bayrak çekilmiş bulunan (yer)
-
[sıfat]
Bayrağı olan, üzerine bayrak çekilmiş bulunan (yer)
- TOPRAKLI
-
-
[sıfat]
İçine toprak karışmış
-
Ekecek toprağı olan (köylü)
-
[sıfat]
İçine toprak karışmış