İçinde aklı olan 8 harfli 64 kelime var. İçerisinde AKLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aklı olan kelimeler listesine ya da Sonu aklı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIL, AKLI, ALIK
3 Harfli Kelimeler
AKI, KAL, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUNAKLIK
-
-
[isim]
Bunak olma durumu
- "Bende bunaklık daha başlamadı, bunaklık veya sapıklık..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bunak olma durumu
- OLANAKLI
-
-
[sıfat]
Olma ihtimali bulunan, mümkün, kabil
-
[sıfat]
Olma ihtimali bulunan, mümkün, kabil
- HAKLILIK
-
-
[isim]
Haklı olma durumu
-
[isim]
Haklı olma durumu
- ZİKZAKLI
-
-
[sıfat]
Zikzak biçiminde olan
-
[sıfat]
Zikzak biçiminde olan
- KOLÇAKLI
- ...
- ÇORAKLIK
-
-
[isim]
Toprağın verimli olmama durumu
-
Suyun acı olma durumu
-
[isim]
Toprağın verimli olmama durumu
- OYNAKLIK
-
-
[isim]
Oynak olma durumu
-
Oynakça davranış
- "Kadınlarında ne bir oynaklık, erkeklerinde ne bir haşarılık." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Oynak olma durumu
- KURAKLIK
-
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- AHMAKLIK
-
-
[isim]
Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık
- "Nerede zekâ umarsak orada ahmaklıkla karşılaşırız." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık
- AĞLAKLIK
- ...
- BIÇAKLIK
-
-
[isim]
Bıçak koyacak yer
-
[sıfat]
Bıçak yapmaya elverişli (maden)
-
[isim]
Bıçak koyacak yer
- YASAKLIK
- ...
- KALPAKLI
-
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- "O üç kişinin yanı başındaki masaya kalpaklı, poturlu bir adam geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- ÇAKMAKLI
-
-
[isim]
Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tür tüfek
-
[isim]
Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tür tüfek
- MIZRAKLI
-
-
[sıfat]
Mızrağı olan, mızrak taşıyan
- "Mızraklı süvari."
-
[sıfat]
Mızrağı olan, mızrak taşıyan
- KULAKLIK
-
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
-
Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç
-
Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
- YAPRAKLI
-
-
[sıfat]
Yaprağı olan
- "Kış olmasına rağmen ağaçlar yemyeşil yapraklı ve çiçekliydi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yaprağı olan
- ÇOLAKLIK
-
-
[isim]
El veya kol sakatlığı
-
[isim]
El veya kol sakatlığı
- ÇANAKLIK
-
-
[isim]
Gemi direklerindeki gözetleme yeri
-
[isim]
Gemi direklerindeki gözetleme yeri
- ÇIRAKLIK
-
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- "Evimize yakın olan bu kahveye gide gele, kahveci çıraklığına başlayıverdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çırağın yaptığı iş
- "Bir şey söylemeden çıraklık vazifesini alırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çırağa verilen ücret
-
Çırakların çalıştığı yer
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık