İçinde aklı olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde AKLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aklı olan kelimeler listesine ya da Sonu aklı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIL, AKLI, ALIK
3 Harfli Kelimeler
AKI, KAL, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAŞAKLI
-
-
[sıfat]
Taşağı olan
-
Sözünü geçirir, tuttuğunu koparır, yiğit
-
[sıfat]
Taşağı olan
- AKLIMDA
-
-
[ünlem]
Lades oyununa katılanlardan biri ötekine bir şey verirken karşıdakinin "unutmadım" anlamında söylediği söz
-
[ünlem]
Lades oyununa katılanlardan biri ötekine bir şey verirken karşıdakinin "unutmadım" anlamında söylediği söz
- BACAKLI
-
-
[sıfat]
Bacağı olan
-
Bacakları uzun olan, uzun boylu
-
[isim]
Felemenk altını
-
[sıfat]
Bacağı olan
- VARAKLI
-
-
[sıfat]
Varağı olan, varaklanmış
-
[sıfat]
Varağı olan, varaklanmış
- MERAKLI
-
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- "Büyük kapının önünde binlerce meraklı birikmişti." (Haldun Taner)
-
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan
- "Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)
-
Kaygılı
- "O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez."
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- UZAKLIK
-
-
[isim]
Uzak olma durumu, ıraklık
- "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe
-
[isim]
Uzak olma durumu, ıraklık
- REVAKLI
- ...
- AYAKLIK
-
-
[isim]
Ayakla işletilen makinelerde ayağın bastığı yer, pedal
-
Ayak basacak yer
-
Ayakçak
-
Kaide
-
Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş
-
[isim]
Ayakla işletilen makinelerde ayağın bastığı yer, pedal
- DAYAKLI
-
-
[sıfat]
Dayağı olan
- "Yapılan şakalar bazen dayaklı kavgalara meydan açacak derecede canlanıp kızışır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Dayağı olan
- SADAKLI
-
-
[sıfat]
Sadağı olan
- "Hepsi de kılıç kuşanmıştır; yaylı, sadaklı, topuzludur." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Sadağı olan
- KUŞAKLI
-
-
[sıfat]
Kuşağı olan
- "Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah!" (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Kuşağı olan
- BUCAKLI
-
-
[sıfat]
Bucağı olan
-
[sıfat]
Bucağı olan
- BASAKLI
-
-
[sıfat]
Merdiveni olan
-
[sıfat]
Merdiveni olan
- OCAKLIK
-
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
-
Ateş yakılan yer, ocak
- "Gözlerini oğuşturarak kahveye girmiş, ocaklığa doğru yürüyordu." (Rıfat Ilgaz)
-
Bir yapının temelini veya çatısını oluşturan büyük kereste, temel direği
-
Mutfak
-
Baca
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
- TARAKLI
-
-
[sıfat]
Tarağı olan
- "O, bizim köylülerin cebi ipek mendilli, aynalı, taraklı dışarlıklarından." (Necati Cumalı)
-
Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
-
Yol yol nakışlı
- "Taraklı kumaş."
-
Tarağı geniş olan (ayak)
-
[sıfat]
Tarağı olan
- ANLAKLI
-
-
[sıfat]
Zeki
-
[sıfat]
Zeki
- DUDAKLI
-
-
[sıfat]
Dudağı olan
-
[sıfat]
Dudağı olan
- TUZAKLI
- ...
- KULAKLI
-
-
[sıfat]
Kulağı herhangi bir biçimde olan
- "Küçük kulaklı."
-
Kulağa benzer çıkıntısı olan
-
[isim]
Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir çeşit yatağan
-
[isim]
İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tencere, kazan
-
[sıfat]
Kulağı herhangi bir biçimde olan
- BAŞAKLI
-
-
[sıfat]
Başağı olan (ekin)
-
Arka ucu başka biçimde olan (ok)
-
[sıfat]
Başağı olan (ekin)