İçinde akla olan 8 harfli 32 kelime var. İçerisinde AKLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akla olan kelimeler listesine ya da Sonu akla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KALA, LAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAKLAŞMA
-
-
[isim]
Haklaşmak biçimi veya durumu
-
[isim]
Haklaşmak biçimi veya durumu
- AKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak
-
[nsz]
Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak
- YAKLAŞMA
-
-
[isim]
Yaklaşmak işi, iktiran
-
[isim]
Yaklaşmak işi, iktiran
- GAKLAMAK
-
-
[nsz]
Karga "gak" diye ses çıkarmak
-
[nsz]
Karga "gak" diye ses çıkarmak
- SAKLANIŞ
-
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
- AYAKLAMA
-
-
[isim]
Ayaklamak işi
-
[isim]
Ayaklamak işi
- ŞAKLATIŞ
- ...
- ARAKLAMA
-
-
[isim]
Araklamak işi, çalma, aşırma
-
[isim]
Araklamak işi, çalma, aşırma
- BAKLALIK
-
-
[isim]
Bakla tarlası
-
[isim]
Bakla tarlası
- ŞAKLATMA
-
-
[isim]
Şaklatmak işi
-
[isim]
Şaklatmak işi
- DİYAKLAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çatlak
-
[isim]
Çatlak
- SAKLATMA
-
-
[isim]
Saklatmak işi
-
[isim]
Saklatmak işi
- YAKLAŞIK
-
-
[sıfat]
Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
- "Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı."
-
[sıfat]
Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
- HAKLAMAK
-
-
[-i]
Bozmak, perişan etmek, yenmek
- "Ben de dördünü beşini evvel Allah haklarım." (Refik Halit Karay)
-
Kırmak, bozmak
- "Çocuk oyuncağını hakladı."
-
Yiyip bitirmek
- "Bir ekmeği tek başına hakladı."
-
[-i]
Bozmak, perişan etmek, yenmek
- YAKLAŞIM
-
-
[isim]
Yaklaşma işi
-
Bir sorunu ele alış, ona bakış biçimi
- "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugününün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yaklaşma işi
- SAKLAMAK
-
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- "Okul kitaplarımı saklıyorum."
-
[-i]
Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
- "Paralarını kasada saklıyor."
-
Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
-
[-i]
Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
- "Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak."
-
[-i]
Gizli tutmak, duyurmamak
- "Bu haberi ondan saklamışlar."
-
[-i]
Birine vermek için ayırmak
- "Bu kitabı size sakladım."
-
[nsz]
Korumak, esirgemek
- "Allah saklasın."
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- AKLANMAK
-
-
[nsz]
Ak olmak, temizlenmek
- "Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır."
-
Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek
-
[nsz]
Ak olmak, temizlenmek
- AKLATMAK
- ...
- SAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Saklama işi veya biçimi
-
[isim]
Saklama işi veya biçimi
- SAKLANTI
-
-
[isim]
Saklanan şey
-
[isim]
Saklanan şey