İçinde akl olan 7 harfli 69 kelime var. İçerisinde AKL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akl olan kelimeler listesine ya da Sonu akl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKBAKLA
-
-
[isim]
Kuru fasulye
-
[isim]
Kuru fasulye
- LAKLAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereksiz, anlamsız, boş söz
-
[isim]
Gereksiz, anlamsız, boş söz
- BUCAKLI
-
-
[sıfat]
Bucağı olan
-
[sıfat]
Bucağı olan
- AKLANMA
-
-
[isim]
Aklanmak işi
-
[isim]
Aklanmak işi
- ANCAKLI
- ...
- REVAKLI
- ...
- IRAKLIK
-
-
[isim]
Uzaklık
-
[isim]
Uzaklık
- KULAKLI
-
-
[sıfat]
Kulağı herhangi bir biçimde olan
- "Küçük kulaklı."
-
Kulağa benzer çıkıntısı olan
-
[isim]
Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir çeşit yatağan
-
[isim]
İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tencere, kazan
-
[sıfat]
Kulağı herhangi bir biçimde olan
- AHLAKLI
-
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse)
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse)
- AKLATMA
- ...
- SAKLAMA
-
-
[isim]
Saklamak işi
-
[isim]
Saklamak işi
- TAKLİDİ
- ...
- TARAKLI
-
-
[sıfat]
Tarağı olan
- "O, bizim köylülerin cebi ipek mendilli, aynalı, taraklı dışarlıklarından." (Necati Cumalı)
-
Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
-
Yol yol nakışlı
- "Taraklı kumaş."
-
Tarağı geniş olan (ayak)
-
[sıfat]
Tarağı olan
- UZAKLIK
-
-
[isim]
Uzak olma durumu, ıraklık
- "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe
-
[isim]
Uzak olma durumu, ıraklık
- KOZAKLI
- ...
- AKLAMAK
-
-
[-i]
Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek
-
Başarılı gösterilmek, değerli olarak nitelendirilmek
- "Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek
- HAKLAMA
-
-
[isim]
Haklamak işi
-
[isim]
Haklamak işi
- AKLAŞMA
-
-
[isim]
Aklaşmak işi
-
[isim]
Aklaşmak işi
- UFAKLIK
-
-
[isim]
Ufak olma durumu
-
Küçük çocuk
-
Bozuk para
-
[ünlem]
Çocuklar için kullanılan bir seslenme sözü
-
Bit
-
[isim]
Ufak olma durumu
- AKLINCA
-
-
[zarf]
Sandığına göre, düşünüşüne göre, umduğuna göre, aklı sıra
- "Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca!" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sandığına göre, düşünüşüne göre, umduğuna göre, aklı sıra