İçinde akal olan 9 harfli 25 kelime var. İçerisinde AKAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akal olan kelimeler listesine ya da Sonu akal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KALA, LAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAKALANIŞ
-
-
[isim]
Yakalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakalanma işi veya biçimi
- YALAKALIK
-
-
[isim]
Yaranmak amacıyla aşırı derecede övgüde bulunma işi
-
[isim]
Yaranmak amacıyla aşırı derecede övgüde bulunma işi
- KAKALAMAK
-
-
[-i]
Kakmak
- "Kakalamaktan parmak uçları delik deşik terzi çırakları, kalfalar..." (Atilla İlhan)
-
Sürekli çekiştirmek, itmek, kakıp durmak
-
Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak
-
[-i]
Kakmak
- ŞAKALAŞMA
-
-
[isim]
Şakalaşmak işi
-
[isim]
Şakalaşmak işi
- KALAKALMA
-
-
[isim]
Kalakalmak işi
-
[isim]
Kalakalmak işi
- YAKALATMA
-
-
[isim]
Yakalatmak işi
-
[isim]
Yakalatmak işi
- MÜNAKALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ulaştırma
-
[isim]
Ulaştırma
- DONAKALMA
-
-
[isim]
Donakalmak durumu
-
[isim]
Donakalmak durumu
- BAKAKALMA
-
-
[isim]
Bakakalmak işi veya durumu
-
[isim]
Bakakalmak işi veya durumu
- ŞAKALAŞIŞ
- ...
- ARTAKALMA
-
-
[isim]
Artakalmak işi veya durumu
-
[isim]
Artakalmak işi veya durumu
- DURAKALMA
- ...
- YAKALAYIŞ
- ...
- YAKALIKLI
-
-
[sıfat]
Yakalığı olan
- "Bu büyük salonda toplananların çoğu redingotlu, kolalı yüksek yakalıklı, fesli beylerdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yakalığı olan
- BAŞMAKALE
-
-
[isim]
Başyazı
-
[isim]
Başyazı
- ŞAŞAKALMA
-
-
[isim]
Şaşakalmak işi
-
[isim]
Şaşakalmak işi
- BAKALORYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üniversitelere girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen olgunluk sınavı
-
[isim]
Üniversitelere girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen olgunluk sınavı
- YAKALAMAK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- "Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." (Refik Halit Karay)
-
Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek
-
Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak
- "Bu defa Tevfik'i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak
- "Kocasını bir kadınla yakalamış."
-
Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek
-
Birdenbire etkisi altına almak
- "Yağmur bizi yolda yakaladı."
-
Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmak
- "Zehra, Yorgaki'nin müziğini herhangi bir yerinden yakalıyor." (Atilla İlhan)
-
Belirlemek, anlamak
- "Kız onun zayıf damarını yakalamıştı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- KAKALANMA
-
-
[isim]
Kakalanmak işi
-
[isim]
Kakalanmak işi
- YAKALANMA
-
-
[isim]
Yakalanmak işi
-
[isim]
Yakalanmak işi