İçinde aiz olan 16 kelime var. İçerisinde AİZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aiz olan kelimeler listesine ya da Sonu aiz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
FAİZLENDİRMEK
FAİZLENDİRME
FAİZCİLİK, MANİHAİZM
ARKAİZM, DADAİZM, FAİZSİZ, LAMAİZM, VAİZLİK
FAİZCİ, FAİZLİ
CAİZE
CAİZ, FAİZ, HAİZ, VAİZ
A Z İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AZ, İZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FAİZLENDİRMEK
-
-
[-i]
Parayı faize verip işletmek, çoğaltmak, nemalandırmak
-
[-i]
Parayı faize verip işletmek, çoğaltmak, nemalandırmak
- FAİZLENDİRME
-
-
[isim]
Faizlendirmek işi
-
[isim]
Faizlendirmek işi
- MANİHAİZM
- ...
- FAİZCİLİK
-
-
[isim]
Faizcinin işi, tefecilik
-
[isim]
Faizcinin işi, tefecilik
- LAMAİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lamacılık
-
[isim]
Lamacılık
- FAİZSİZ
-
-
[sıfat]
Faizi olmayan (para)
-
[sıfat]
Faizi olmayan (para)
- DADAİZM
- ...
- ARKAİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kullanıldığı çağdan daha eski bir çağa ait biçimin, yapının özelliği
-
[isim]
Kullanıldığı çağdan daha eski bir çağa ait biçimin, yapının özelliği
- VAİZLİK
-
-
[isim]
Vaizin yaptığı iş
-
[isim]
Vaizin yaptığı iş
- FAİZLİ
-
-
[sıfat]
Faizi olan, faizle işlem gören (para)
-
[sıfat]
Faizi olan, faizle işlem gören (para)
- FAİZCİ
-
-
[isim]
Tefeci
-
[isim]
Tefeci
- CAİZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş
-
Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti
-
Yol yiyeceği, azık
-
[isim]
Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş
- HAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi olan, elinde bulunduran, taşıyan
- "Ehemmiyeti haiz bir mesele."
- "Haiz olduğu vasıflar bizim için uygundur."
-
[sıfat]
Bir şeyi olan, elinde bulunduran, taşıyan
- FAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
-
Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli
-
[isim]
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
- VAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- "Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- CAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Din, yasa, töre vb. bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen
-
Uygun, yerinde sayılan, yakışık alan
- "Akşama kalıp iskelenin üstü binbir ayakken gitmek caiz değildi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Din, yasa, töre vb. bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen