İçinde aha olan 9 harfli 34 kelime var. İçerisinde AHA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aha olan kelimeler listesine ya da Sonu aha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AHA
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAHAMHANE
-
Kelime Kökeni : İbranice
-
[isim]
Hahamların çalıştığı yer
-
[isim]
Hahamların çalıştığı yer
- SARAHATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Açıkça, apaçık, açıktan açığa
- "Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı? / Darılmak âdeti bilmem ki çapkının naz mı?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Açıkça, apaçık, açıktan açığa
- GİRANBAHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Pahada ağır, değerli
- "İçi ve dışı nice giranbaha avizelerle süslendi ve aydınlatıldı." (Salâh Birsel)
-
Pahada ağır, değerli
- YENİBAHAR
-
-
[isim]
Mersingillerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir bitki (Pimenta officinalis)
-
Bu bitkinin olgunlaştıktan sonra kurutulup bahar olarak kullanılan meyvesi
-
[isim]
Mersingillerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir bitki (Pimenta officinalis)
- PAHALILIK
-
-
[isim]
Bir şeyin fiyatının yüksek olması durumu veya pahalı olma durumu
-
Fiyatların genel olarak yükselmesi, fiyat artışı
- "Bu pahalılıkta hâlimiz ne olacak?"
-
[isim]
Bir şeyin fiyatının yüksek olması durumu veya pahalı olma durumu
- BAHARATLI
-
-
[sıfat]
İçinde karabiber, karanfil, tarçın vb. maddeler bulunan, baharlı
- "Dumanlı dumanlı, sıcak sıcak, baharatlı köfteler..." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
İçinde karabiber, karanfil, tarçın vb. maddeler bulunan, baharlı
- MAHALLELİ
-
-
[sıfat]
Aynı mahalleden olan
-
[isim]
Aynı mahallede oturan kimselerin bütünü
-
[sıfat]
Aynı mahalleden olan
- FETVAHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müftünün makamı
-
Şeyhülislam kapısı
-
[isim]
Müftünün makamı
- KABAHATLİ
-
-
[sıfat]
Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli
- "Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırarak hanımı kabahatli bulmuştuk." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli
- ARDAHANLI
- ...
- AHARLAMAK
-
-
[-i]
Ahar sürmek
- "Kâğıtlarını kendi eliyle aharlayıp terbiye etmek itiyadında idi." (Samiha Ayverdi)
-
[-i]
Ahar sürmek
- MÜLAHAZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünceler
-
[isim]
Düşünceler
- MAHALLECE
-
-
[zarf]
Mahallede oturanlar tarafından
- "Mahallece merhamet edildi." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Mahallede oturanlar tarafından
- CERAHATLİ
-
-
[sıfat]
İrin toplamış, irinli
- "Sarı, cerahatli bir suyun kafamdan aktığını duyuyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İrin toplamış, irinli
- LAHANAMSI
-
-
[sıfat]
Lahanayı andıran, lahanaya benzeyen, lahana gibi
-
[sıfat]
Lahanayı andıran, lahanaya benzeyen, lahana gibi
- SARAHATLE
-
-
[zarf]
Açıklıkla
- "Ve biz ağustos böceklerinin ne dediklerini sarahatle anlardık." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Açıklıkla
- KARAHANLI
- ...
- VAHAMETLİ
-
-
[sıfat]
Vahim
-
[sıfat]
Vahim
- BAHANESİZ
-
-
[sıfat]
Bahanesi olmayan
-
Bahanesi olmadan
- "Kapıdan çıkmak üzere olan İclâl geriye dönerek bahanesiz durmuştu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bahanesi olmayan
- SİLAHALTI
-
-
[isim]
Askerlik görevi
- "Silahaltında bulunan er ve erbaşlarla askerî öğrenciler ... oy kullanamazlar." (Anayasa)
-
[isim]
Askerlik görevi