İçinde ah olan 7 harfli 163 kelime var. İçerisinde AH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ah olan kelimeler listesine ya da Sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEVAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher
- "Bunların bazısının cevahirle süslenmiş mineli kapakları bulunur." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher
- İFTİTAH
- ...
- MÜZAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arkalayan, destekleyici, arka çıkan, yardımcı
-
[sıfat]
Arkalayan, destekleyici, arka çıkan, yardımcı
- PADİŞAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet başkanına verilen unvan, hükümdar, sultan
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet başkanına verilen unvan, hükümdar, sultan
- AHLAKEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ahlakça
-
[zarf]
Ahlakça
- MEZBAHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesimevi
-
[isim]
Kesimevi
- ŞAHİTLİ
-
-
[sıfat]
Şahidi olan
-
[sıfat]
Şahidi olan
- MAHALLİ
- ...
- MAHRUTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Konik
-
[sıfat]
Konik
- VAHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- "İşin aramızda mutlak bir ayrılıkla halledilmesi lazım gelecek derecede vahameti olmadığını anlıyorum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- BAHADIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse, batur
-
[isim]
Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse, batur
- MAHARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş görmede beceri, uzluk, ustalık
- "Hâlindeki kırgınlıktan, büyük bir derdi olduğunu anlamış, epeyce bir maharetle ağzını aramıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İş görmede beceri, uzluk, ustalık
- NEKAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- "His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- BAHARAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II)
- "Alttan alta, keskin bir baharat kokusu hissediliyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II)
- BAHREYN
- ...
- DAHİLİK
- ...
- SEMAHÇI
- ...
- TAHLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boşaltma
- "Evin tahliyesi iki gün sürdü."
-
Tutukluyu serbest bırakma
-
[isim]
Boşaltma
- MÜCAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal ülküler uğruna savaşan kimse, alperen
-
[isim]
Kutsal ülküler uğruna savaşan kimse, alperen
- ŞİFAHEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ağızdan, sözle söyleyerek
- "Şifahen bildirmek."
-
[zarf]
Ağızdan, sözle söyleyerek