İçinde ah olan 6 harfli 150 kelime var. İçerisinde AH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ah olan kelimeler listesine ya da Sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZAHİRİ
- ...
- AHARLI
-
-
[sıfat]
Üzerine ahar sürülmüş olan
- "Aharlı kâğıt."
-
[sıfat]
Üzerine ahar sürülmüş olan
- DAHASI
-
-
[isim]
Fazlası, ilavesi
- "Dahası var fakat dahasını siz merak edip arayın, bulun." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Fazlası, ilavesi
- LAHANA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea)
-
[isim]
Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea)
- MAHMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- "Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu." (Aka Gündüz)
-
Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı
-
Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı
-
Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- MAŞLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir çeşit kadın üstlüğü
- "Kalın bir Doğu maşlahı giymiş, işlemeli beyaz bir baş örtüsü örtmüştü." (Aka Gündüz)
-
Bazı varlıklı Arapların giydiği ipekten pelerin
-
[isim]
Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir çeşit kadın üstlüğü
- TAHRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- "Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Grev hakkı ve lokavt ... millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- DERGAH
- ...
- MAHPUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)
-
[isim]
Bir çeşit tavla oyunu
-
[isim]
Hapishane
- "At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin." (H. Türküsü)
-
[sıfat]
Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)
- MAHZAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru
-
Yüksek bir makama sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe
-
Mahkeme sicil defteri
-
[isim]
Yüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru
- SAHABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
-
Sahipler, sahip çıkanlar
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
- FELLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çiftçi
-
Mısır köylüsü
- "Bir Mısır turnesinde zengin bir fellah kendisine tutulmuş, nikâhla almıştı." (Refik Halit Karay)
-
Arap
-
[isim]
Çiftçi
- MAHRUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koni
-
[isim]
Koni
- BAHTLI
-
-
[sıfat]
Bahtı iyi olan, mutlu, talihli, kara bahtlı karşıtı
- "Böyle bir evlada sahip olduğun için çok bahtlı bir kadınsın." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bahtı iyi olan, mutlu, talihli, kara bahtlı karşıtı
- MAHZUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sakınca
- "Ne gibi mahzurlar doğurabileceğini görmemezlikten gelmek mümkün değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Engel
-
[isim]
Sakınca
- PERDAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
-
Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılan ikinci tıraş
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
- VAHDET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olma, tek olma, birlik, teklik
-
[isim]
Bir olma, tek olma, birlik, teklik
- AHİLİK
-
-
[isim]
Cömertlik
-
[isim]
Cömertlik
- TAHLİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çözümleme
- "Duyduklarımı tahlil etmek lazımsa sevinç, keder gibi hisler değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çözümleme
- ZAHİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
- "Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık