İçinde ah olan 6 harfli 150 kelime var. İçerisinde AH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ah olan kelimeler listesine ya da Sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAHKUM
- ...
- FERAHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bolluk, genişlik
-
Ucuzluk
-
Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
-
II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik
-
[isim]
Bolluk, genişlik
- MAHŞER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıyamet günü dirilenlerin toplanacaklarına inanılan yer
-
Büyük kalabalık
- "Yangın yeri bir mahşer." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kıyamet günü dirilenlerin toplanacaklarına inanılan yer
- ŞAHTUR
-
-
[isim]
İnce donanma gemilerinden biri
-
[isim]
İnce donanma gemilerinden biri
- FELLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çiftçi
-
Mısır köylüsü
- "Bir Mısır turnesinde zengin bir fellah kendisine tutulmuş, nikâhla almıştı." (Refik Halit Karay)
-
Arap
-
[isim]
Çiftçi
- PERDAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
-
Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılan ikinci tıraş
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
- GÜMRAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)
- "Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Deli dolu akan (su)
-
Gür, yüksek, kuvvetli (ses)
-
Uzun, sık ve dalgalı (saç)
-
[sıfat]
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)
- MAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
-
Bu ağacın bahar olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi
-
[isim]
Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
- MAHMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
-
Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan
-
Süzgün, dalgın bakışlı (göz)
-
[sıfat]
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
- RAHMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)
-
[sıfat]
Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)
- TAHLİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çözümleme
- "Duyduklarımı tahlil etmek lazımsa sevinç, keder gibi hisler değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çözümleme
- NAHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bucak
- "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bölge
-
[isim]
Bucak
- RAHİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın rahip
- "İşgali müteakip tekmil yabancı kadınları, rahibeler ve hasta bakıcılar da dâhil, alıp götürdüler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kadın rahip
- BAHŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
- "Paltosunu ve şapkasını giydikten sonra garsona para ve bahşiş verdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
- FAHİŞE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Orospu
-
[isim]
Orospu
- SEYYAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gezgin, turist
- "Seyyah olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım gün akşam oldu." (Pir Sultan Abdal)
-
[isim]
Gezgin, turist
- MAHCUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Utangaç, sıkılgan
- "Kenara mahcup bir çocuk gibi büzüldü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Her yazdığımı tutan hocayı mahcup çıkarmamak için yazdıklarımı daha ciddi bir öz eleştiri eleğinden geçirir olmuştum." (Haldun Taner)
- "Bu tekdir karşısında mahcup kalmak şöyle dursun, geniş geniş güldü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Utangaç, sıkılgan
- İZAHLI
-
-
[sıfat]
Açıklamalı
- "İzahlı sözlük."
-
[sıfat]
Açıklamalı
- MAHREK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yörünge
-
[isim]
Yörünge
- MEDDAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taklitler yaparak, hoş hikâye anlatarak halkı eğlendiren sanatçı
- "Ramazan geceleri bu kahveye meddahlar, cura, bağlama gibi meşhur saz çalanlar geliyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Öven, aşırı övgüde bulunan kimse
-
[isim]
Taklitler yaparak, hoş hikâye anlatarak halkı eğlendiren sanatçı