İçinde ah olan 5 harfli 127 kelime var. İçerisinde AH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ah olan kelimeler listesine ya da Sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AH, HA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AHFAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erkek torunlar

NAHAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Haksız, gereksiz
    • "Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum." (Ömer Seyfettin)

DÜGAH
...
SAHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
    • "Ev sahibinin yanına gidileceğini tavrıyla belli ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Her hâlde bu kız da evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacaktı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil
    • "Bilgi sahibi. Zevk sahibi."
    • "Biri paylayacak olsa öbürü çocuğa sahip çıkıp savunur." (Haldun Taner)
  3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
    • "Düğün sahipleri gibi adımbaşında bahşiş dağıttığım için hizmetçiler de yüksünmüyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse

MAHFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gizli, saklanmış
    • "Bu hatıra kalbin mahfi bir köşesinde saklanır." (Hüseyin Cahit Yalçın)

YAHNİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kavrulmuş soğan ve salça ile pişirilen, sade veya sebzeli et yemeği

TAHRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir tür eğri budama bıçağı

ALLAH

  1. [isim] Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse
    • "Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır." (Tarık Buğra)

YAHEY

  1. [ünlem] Sevinç ve coşma anlatan bir söz

AHBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
    • "Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler!" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Gümrükten itibaren her rast geldiği adamla ahbap çıktı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum." (Ömer Seyfettin)
  2. [ünlem] Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü
    • "Baksana ahbap!"

KAHIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme
    • "Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter." (Aka Gündüz)
    • "Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Derin üzüntü veya acı, sıkıntı
    • "Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi, yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü." (Orhan Veli Kanık)

AHKAM
...
FAHİŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla
  2. Ahlaka ve törelere uygun olmayan

MÜBAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dinî bakımdan yapılmasında sakınca olmayan, yapılması günah veya sevap olmayan
    • "Kendine mübah gördüğünü bana yasak ederek beni susturmak mı istiyordun?" (Peyami Safa)
  2. Yapılmasında sakınca görülmeyen

AHFEŞ
...
İLKAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dölleme
  2. Döllenme
  3. Aşılama

CAHİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Öğrenim görmemiş, okumamış
    • "Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu konularda yeni kuşağın yanında her zaman cahil kalmaya mahkûmuz." (Haldun Taner)
  2. Bilgisiz
  3. Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan
    • "Bu doktorun karşısında cahil, aptal oluyorum." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız)
    • "Esasta batıl itikatlara inanmış cahil bir kızcağızdı." (Refik Halit Karay)

ŞAHNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anadolu ve İran'da devlet kurmuş halklarda devlet görevlisi

LAHOS

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hanigillerden, Akdeniz ve Ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kaya hanisi

LAHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
    • "Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Taş veya mermerden oyma mezar

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü