İçinde afe olan 7 harfli 12 kelime var. İçerisinde AFE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında afe olan kelimeler listesine ya da Sonu afe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AF, FA, FE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KESAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çokluk, sıklık
  2. Yoğunluk
    • "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Saydam olmama durumu, bulanıklık

ZARAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zariflik
    • "Sadece zarafetinizin, güzelliğinizin karşıdan hayranı olmuştum." (Samim Kocagöz)

AFERİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dalavereci

NEZAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Temizlik, paklık

KAFESLİ

  1. [sıfat] Kafesi olan veya kafes biçiminde olan

KAFESÇİ

  1. [isim] Kafes yapan veya satan kimse
  2. Birini aldatarak çıkar sağlayan kimse

İTHAFEN
...
LETAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güzellik, hoşluk
    • "Evet bu kadının tebessümünde başka letafet var..." (Ahmet Rasim)
  2. Yumuşaklık, incelik
    • "Bu ne letafet, bu ne güzellik ya Rabbi, diye mırıldandı." (Ömer Seyfettin)

HİLAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halifelik

NESKAFE
...
ZİYAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
    • "Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "O gece telgrafçı, gümrükçü, liman çavuşu, müdür beye bir ziyafet vermek istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti."

KIYAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kılık, elbise, giysi
    • "Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Resmî giysi
    • "Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü