İçinde af olan 7 harfli 90 kelime var. İçerisinde AF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında af olan kelimeler listesine ya da Sonu af ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAFRALI
-
-
[sıfat]
Safrası olan
-
[sıfat]
Safrası olan
- MUSAFFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Temizlenmiş, arıtılmış
-
[sıfat]
Temizlenmiş, arıtılmış
- METAFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mecaz
-
[isim]
Mecaz
- KESAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çokluk, sıklık
-
Yoğunluk
- "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Saydam olmama durumu, bulanıklık
-
[isim]
Çokluk, sıklık
- TEGAFÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlamazlıktan gelme
-
[isim]
Anlamazlıktan gelme
- BİTARAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yansız
- "Ben bitaraf değil, bir tarafım diyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Yansız
- MUAFLIK
-
-
[isim]
Muaf olma durumu
-
[isim]
Muaf olma durumu
- KAFESÇİ
-
-
[isim]
Kafes yapan veya satan kimse
-
Birini aldatarak çıkar sağlayan kimse
-
[isim]
Kafes yapan veya satan kimse
- RAFİNAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Arıtım
-
[isim]
Arıtım
- İNSAFLI
-
-
[sıfat]
İnsafı olan, acıyarak hakkını vererek davranan, vicdanlı, imanlı
- "Basitlik, aleladelik derken belki de biraz insaflı davranıyorum." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
İnsafı olan, acıyarak hakkını vererek davranan, vicdanlı, imanlı
- NESKAFE
- ...
- SAFİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saflık
-
[isim]
Saflık
- MAFYACI
-
-
[isim]
Mafya gibi davranan
-
[isim]
Mafya gibi davranan
- PARAFİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Katran, petrol, neft vb. maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon, alkan
-
[isim]
Katran, petrol, neft vb. maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon, alkan
- SEMAFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yollarında gündüz mekanik olarak kırmızı bir kol ile gece kırmızı ışıkla işaret veren alet
-
İki gemi veya gemi ile kıyı istasyonu arasında haberleşmede kullanılan üç kollu işaret sütunu
-
[isim]
Demir yollarında gündüz mekanik olarak kırmızı bir kol ile gece kırmızı ışıkla işaret veren alet
- MURAFAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duruşma
-
[isim]
Duruşma
- ZİYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
- "Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
- "O gece telgrafçı, gümrükçü, liman çavuşu, müdür beye bir ziyafet vermek istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti."
-
[isim]
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
- İNKİŞAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelişme, gelişim
- "Kocam, hadiselerin inkişafını beklemek lazımdır diyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Yazıya istidadım epeyce inkişaf etmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Açınım
-
[isim]
Gelişme, gelişim
- PAFTALI
-
-
[sıfat]
Paftası olan
- "Bunlar genellikle taçlı, kenarları billur paftalı büyük aynalardır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Paftası olan
- MÜDAFAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunma, koruma
-
[isim]
Savunma, koruma