İçinde af olan 6 harfli 65 kelime var. İçerisinde AF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında af olan kelimeler listesine ya da Sonu af ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUAFÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadın berberi
-
Erkek berberi
-
Güzellik salonu
-
[isim]
Kadın berberi
- MUSHAF
- ...
- ŞEFFAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saydam
-
[sıfat]
Saydam
- KAFURU
- ...
- AFİŞÇİ
-
-
[isim]
Afiş yapan veya asan
-
[isim]
Afiş yapan veya asan
- GAFFAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Kullarının günahlarını affeden, bağışlayan, bağışlayıcı (Tanrı)
-
Kullarının günahlarını affeden, bağışlayan, bağışlayıcı (Tanrı)
- ÇARŞAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- "Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi." (Halide Edip Adıvar)
- "Çarşaf kadar bir kâğıda künyemi yazmışlar." (Refik Halit Karay)
-
Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi
- "Çabucak yatak odasına koştu, çarşafını giydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- GAFLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dalgınlık, dikkatsizlik, boş bulunma, aymazlık, dalgı, ihtiyatsızlık
-
[isim]
Dalgınlık, dikkatsizlik, boş bulunma, aymazlık, dalgı, ihtiyatsızlık
- SAFARİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
-
Toplu olarak ava çıkma
-
Katılımcıların vahşi hayatı yerinde görmelerini sağlayan turistik gezi
-
Genellikle ketenden yapılan kısa pantolon, büyük cepli uzun ceket ve geniş kenarlı mantar şapkadan oluşan av kıyafeti
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
- KAFİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birlikte yolculuk eden topluluk
- "Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Aynı yöne giden taşıt veya yolcu topluluğu, konvoy
- "Sağımızda yürüyen kafile, yolunu değiştirdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Sıra ile gönderilen şeylerin her bir bölüğü
- "Malların ilk kafilesi dün geldi."
-
[isim]
Birlikte yolculuk eden topluluk
- MAFSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eklem
-
Birbirine bağlanmış parçaların her yönden dönmesini sağlayan bağlantı ögesi
-
[isim]
Eklem
- SAFLIK
-
-
[isim]
Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet
- "Yıldız bir çocuk saflığı ile gülümsedi." (Aka Gündüz)
-
Kolayca aldatılabilme durumu
- "Gayet basit bir hile ile saflığımdan istifade ederek işi başardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet
- KAFTAN
-
-
[isim]
Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
- "Başkasına ait sırmalı kaftanı giymektense kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim." (Ömer Seyfettin)
-
Padişahların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaş veya kürkten yapılmış giysi, hilat
-
[isim]
Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
- MENAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yararlar, faydalar
-
[isim]
Yararlar, faydalar
- NAFİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararsız
-
[isim]
Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
-
[zarf]
Boşuna, boş yere
- "Avukata söyle, nafile beklemesin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yararsız
- VAFTİZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyanlıkta yeni doğan çocuğun ilk günahı silmek ve onu Hristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem
-
[isim]
Hristiyanlıkta yeni doğan çocuğun ilk günahı silmek ve onu Hristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem
- HAFIZA
-
-
[isim]
Bellek
- "Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum." (Aka Gündüz)
- "Hafızamı yokluyorum, bu imza ile karşılaştığım gün, yirmi yılın gerisinde." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bellek
- SARRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuyumcu
-
Mesleği, değerli kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse
-
[isim]
Kuyumcu
- MALAFA
-
-
[isim]
Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti
-
[isim]
Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti
- İTİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma, uzlaşma
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma, uzlaşma