İçinde af olan 6 harfli 65 kelime var. İçerisinde AF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında af olan kelimeler listesine ya da Sonu af ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEFFAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saydam
-
[sıfat]
Saydam
- ÇARŞAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- "Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi." (Halide Edip Adıvar)
- "Çarşaf kadar bir kâğıda künyemi yazmışlar." (Refik Halit Karay)
-
Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi
- "Çabucak yatak odasına koştu, çarşafını giydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- KAFTAN
-
-
[isim]
Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
- "Başkasına ait sırmalı kaftanı giymektense kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim." (Ömer Seyfettin)
-
Padişahların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaş veya kürkten yapılmış giysi, hilat
-
[isim]
Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
- KUAFÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadın berberi
-
Erkek berberi
-
Güzellik salonu
-
[isim]
Kadın berberi
- SARRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuyumcu
-
Mesleği, değerli kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse
-
[isim]
Kuyumcu
- RAFIZİ
- ...
- İTİKAF
- ...
- GAFFAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Kullarının günahlarını affeden, bağışlayan, bağışlayıcı (Tanrı)
-
Kullarının günahlarını affeden, bağışlayan, bağışlayıcı (Tanrı)
- KAFURU
- ...
- SAFİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnce, yassı ve geniş metal nesne, levha
-
[isim]
İnce, yassı ve geniş metal nesne, levha
- SAFARİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
-
Toplu olarak ava çıkma
-
Katılımcıların vahşi hayatı yerinde görmelerini sağlayan turistik gezi
-
Genellikle ketenden yapılan kısa pantolon, büyük cepli uzun ceket ve geniş kenarlı mantar şapkadan oluşan av kıyafeti
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
- İTİRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme
- "Hatıralarım demek, söylemek istediklerim; itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bu günahımı gizli bir defter içinde, kendi kendime itiraf etmeliyim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme
- AFAKAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hafakan
-
[isim]
Hafakan
- TRAFİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt tarafından kullanılması, seyrüsefer
-
Ulaşım yollarında bulunan taşıt ve yayaların tümü
- "Trafik, Bankalar Caddesi'nin ağzından Taksim doğrultusuna aralıksız boşalıyor." (Atilla İlhan)
-
Yoğunluk
- "Telefon trafiği."
-
Önemli görevlerde bulunan kişilerin bir yere gidiş gelişi
-
[isim]
Ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt tarafından kullanılması, seyrüsefer
- RAFİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- "Rafine yağ."
-
Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin
- "Alabildiğine entelektüel, rafine, ayrıntılı bir duygululuk sahibi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- TAFLAN
-
-
[isim]
Gülgillerden, 2-6 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, çiçekleri salkım durumunda, beyaz veya yeşil olan, süs bitkisi olarak bahçelerde yetiştirilen küçük bir ağaç, karayemiş ağacı, karayemiş (Prunus laurocerasus)
-
[isim]
Gülgillerden, 2-6 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, çiçekleri salkım durumunda, beyaz veya yeşil olan, süs bitkisi olarak bahçelerde yetiştirilen küçük bir ağaç, karayemiş ağacı, karayemiş (Prunus laurocerasus)
- KAFACA
-
-
[zarf]
Düşünce bakımından
- "Kafaca, ruhça, zevkçe, terbiyece eski adam diyebileceğimiz bir örnek alınız." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Düşünce bakımından
- NAFİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararsız
-
[isim]
Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
-
[zarf]
Boşuna, boş yere
- "Avukata söyle, nafile beklemesin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yararsız
- SAFDİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kolayca aldatılan, saf (kimse)
- "Bir safdil hanımefendi, kızıma iyi bir koca bulduğunu yemin billah anlattı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Kolayca aldatılan, saf (kimse)
- KAFALI
-
-
[sıfat]
Kafası olan
-
Kafası herhangi bir biçimde olan
- "Çıkık kafalı."
-
Bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı
- "Kafalı adam."
-
[sıfat]
Kafası olan