İçinde af olan 5 harfli 79 kelime var. İçerisinde AF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında af olan kelimeler listesine ya da Sonu af ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUTAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keçi kılından hayvan çulu, yem torbası vb. dokuyan kimse
-
Keçi kılından dokunmuş veya örülmüş çul, çuval, yem torbası vb. şey
-
[isim]
Keçi kılından hayvan çulu, yem torbası vb. dokuyan kimse
- ŞAFİİ
- ...
- İZAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Göreceli
-
[sıfat]
Göreceli
- EVKAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vakıflar
-
Vakıf mallarını yöneten kuruluş
-
[isim]
Vakıflar
- SAFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin ikinci ayı, sefer ayı
-
[isim]
Ay takviminin ikinci ayı, sefer ayı
- BAFRA
- ...
- ETRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanlar, taraflar
- "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler." (Peyami Safa)
- "Vaktiyle etrafı boş bulduğu için mistik sıfatını takınmak istemişti." (Asaf Halet Çelebi)
- "Ön arabanın karşısına geçerler, bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığa vurarak etrafını alırlar." (Refik Halit Karay)
-
Çevre, dolay
- "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı." (Aka Gündüz)
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
- "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Yanlar, taraflar
- EŞRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerin zenginleri, sözü geçenler, ileri gelenler
- "Öte taraftan da ileri fikirlerim kasaba eşrafını kuşkulandırmaya başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir yerin zenginleri, sözü geçenler, ileri gelenler
- SAFİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut
-
[isim]
Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut
- KAFİR
- ...
- İSRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk
- "... israf ve sefahat içinde yaşamaya başlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk
- TAFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür sert, ipekli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Söylemeyi unuttum, ben sana gri tafta çarşafımı verecektim, daha yirmi gün evvel yaptırdım ve hiç giymedim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir tür sert, ipekli kumaş
- PRAFA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun
-
Yeğleme
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun
- YAFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
- "Zamanın uzunluğuna rağmen bu firmanın yaftasını hâlâ aklımda tutuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
- TAFRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma
- "Bir süre yakayı ele vermemenin tafrasıyla dolaşmak, bir beceri örneği değil mi?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma
- KAFUR
- ...
- SAKAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çatı, dam
- "... genç âlimlerin, binbir rica, yüz bin teşekkürle gezip yıkık sakaflarının, eğrilmiş camsız pencerelerinin, düşük kapılarının resimlerini almadıkları bu harabe, iki yüz yaşını çoktan doldurmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çatı, dam
- AFONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ses yitimi
-
[isim]
Ses yitimi
- İNSAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet
- "Sende insaf yok mu, adamcağız bu borcu birden verirse işi bozulmaz mı?"
-
[ünlem]
"Acı, düşün" anlamlarında bir seslenme sözü
- "İnsaf! Oraya yarım saatte gidilir mi?"
-
[isim]
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet
- SAHAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı
-
[isim]
Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı