İçinde ad olan 9 harfli 123 kelime var. İçerisinde AD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ad olan kelimeler listesine ya da Sonu ad ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AÇADURMAK
-
-
[-i]
Açmayı sürdürmek
-
[-i]
Açmayı sürdürmek
- KOMPRADOR
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Aracı
-
Uzak Doğu ülkelerinde yabancı ortaklıklar hesabına iş sözleşmesi yapan yerli aracı
-
[isim]
Aracı
- BEDAVADAN
-
-
[zarf]
Bedava olarak, cabadan, bedavasına, bedavaya
- "Öbür hisselere de bedavadan konmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Bedava olarak, cabadan, bedavasına, bedavaya
- KAPADOKYA
- ...
- YAPADURMA
- ...
- KADINBUDU
-
-
[isim]
Yumurtaya bulanarak yağda kızartılan bir tür pirinçli veya bulgurlu köfte
- "Yarım dilim ekmeğin üzerine bir kadınbudu koyup getireyim mi?" (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Yumurtaya bulanarak yağda kızartılan bir tür pirinçli veya bulgurlu köfte
- PARADİGMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, dizi
-
Belirli bir alanda çalışan bilim adamlarının paylaştığı ortak değerler ve anlayışlar dizisi
-
Model
-
[isim]
Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, dizi
- İBADETGAH
- ...
- SADELEŞME
-
-
[isim]
Sadeleşmek işi, yalınlaşma
- "Bu sadeleşme vücut ve keseye daha elverişli idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Sadeleşmek işi, yalınlaşma
- NADİDELİK
- ...
- YADIRGAMA
-
-
[isim]
Yadırgamak işi
- "Üç gündür bu haberin uyandırdığı bir yadırgama duygusundan kurtulamıyorum." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Yadırgamak işi
- BAKADURMA
-
-
[isim]
Bakadurmak işi
-
[isim]
Bakadurmak işi
- FEVKALADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik
- "Çok güzel bir kadın, kumral, orta boylu ama çok mütenasip, fevkalade endamlı." (Refik Halit Karay)
-
Aşırı, çok fazla
- "Eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş." (Haldun Taner)
-
[ünlem]
"Çok iyi, çok üstün, çok güzel" anlamlarında beğeni ifade eden bir söz
- "Yemek nasıldı?- Fevkalade!"
-
[sıfat]
Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik
- UMULMADIK
- ...
- SAADETSİZ
- ...
- RADYASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işınım
-
[isim]
Işınım
- AVADANLIK
-
-
[isim]
Bir işi yapmak, bir aracı onarmak için kullanılan alet takımı
-
[isim]
Bir işi yapmak, bir aracı onarmak için kullanılan alet takımı
- YARADILIŞ
-
-
[isim]
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet
- "Yaradılışı gereği çapraşık olmayan durumları severdi o." (Atilla İlhan)
-
Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat
- "Yılan kendini korumakta görünüyorsa bu, atlayıp kuşu tutmaya yaradılışının elverişli olmamasından." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet
- KANADİYEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket
-
Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket
-
[isim]
Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket
- SECCADECİ
-
-
[isim]
Seccade dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Seccade dokuyan veya satan kimse