İçinde ad olan 7 harfli 172 kelime var. İçerisinde AD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ad olan kelimeler listesine ya da Sonu ad ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKADEMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüksekokul
- "Güzel Sanatlar Akademisi."
-
Çıplak modelden yapılmış insan resmi
-
Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu
- "Cilt cilt eserleri vardır, akademilere onlar girerler, onlar büyük şahsiyetler sayılır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Yüksekokul
- İNADINA
-
-
[zarf]
Terslik olsun diye
- "Dünya kendisinden ibaretmiş gibi görünmeyi nedense inadına abartırdı." (Çetin Altan)
-
Gereğinin, istenilenin tersine
-
[zarf]
Terslik olsun diye
- KADİRLİ
- ...
- LAHZADA
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Karısının yiyeceğini lahzada pişirir." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[zarf]
Çabucak
- AVOKADO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Amerika armudu (Persea americana)
-
[isim]
Amerika armudu (Persea americana)
- TADILMA
- ...
- RADARCI
-
-
[isim]
Radar kullanan veya radarın bakım ve onarımıyla görevli kimse
-
[isim]
Radar kullanan veya radarın bakım ve onarımıyla görevli kimse
- MUGADDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Besleyici, besleyen
-
[sıfat]
Besleyici, besleyen
- BİGADİÇ
- ...
- KISADAN
- ...
- PATADAK
-
-
[zarf]
Ansızın
- "Ellerim kulaklarımda olduğundan ikide birde patadak odanın ortasına yuvarlanıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Ansızın
- TESADÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- "Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" (Memduh Şevket Esendal)
- "Ara sıra birbirimize tesadüf ettikçe biraz dertleşmek vaadiyle ayrıldık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Rastlantı, rast geliş
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- DAVADAŞ
- ...
- ADANALI
- ...
- LADENLİ
-
-
[sıfat]
Laden sürmüş olan
- "... yanağı ladenli falcı kadın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Laden sürmüş olan
- BABADAĞ
- ...
- ADEZYON
- ...
- BİRADER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Erkek kardeş
-
Masonların birbirlerine verdikleri ad
-
[ünlem]
"Ey dost, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü
- "Aman birader! Üç sene önce bu bende idi." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Erkek kardeş
- İADESİZ
-
-
[sıfat]
İadesi olmayan
-
[sıfat]
İadesi olmayan
- İRADİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstenççilik
-
[isim]
İstenççilik