İçinde ad olan 5 harfli 84 kelime var. İçerisinde AD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ad olan kelimeler listesine ya da Sonu ad ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MADDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duyularla algılanabilen nesne
  2. Bir cismi oluşturan öge, öz
    • "Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır."
  3. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
    • "Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
    • "Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur." (Salâh Birsel)
  5. Para, mal vb. ile ilgili şey
    • "Maddeye önem vermek."
  6. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım
  7. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek
  8. Molekül

MADDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı
    • "Devletin temel amaç ve görevleri ... insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır." (Anayasa)
  2. Maddeden oluşan
  3. Mal, para, varlıkla ilgili olan
  4. Paraya, mala çok önem veren (kimse)
  5. Maddesel

HADİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'in söz ve davranışları
  2. Bu söz ve davranışları inceleyen bilim

SADME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çarpışma, tokuşma, vurma
  2. Sarsıntı

ADINA

  1. [zarf] Bir şeyin veya bir kimsenin namına, hesabına, yerine
    • "Haklı bir öfke adına da olsa bir insandan aklını yüreğinden ayırması istenemez." (Sabahattin Eyuboğlu)

CADDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şehir içinde ana yol
    • "Anafartalar Caddesi."

MADAM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fransa'da evli kadınlara verilen san
  2. Türkiye'de Müslüman olmayan evli kadın

NADİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
    • "Bunlar denizden çıktıklarına nadim olarak yine denize dönmeye karar verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BADIÇ

  1. [isim] Bakla, fasulye, bezelye vb. taze sebzelerde, içinde tohumların sıralanmış bulunduğu kabuk, baklamsı meyve

ADSIZ

  1. [sıfat] Adı olmayan, isimsiz
  2. Tanınmayan, bilinmeyen
    • "Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı." (Necati Cumalı)
  3. [isim] Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı

NADAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bilgisiz, cahil
  2. Nobran, kaba, kötü
    • "Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır." (Atilla İlhan)

ADAMI

  1. bir işi ustalıkla yapan
    • "Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu." (Refik Halit Karay)
    • "İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı."

BADİK

  1. [isim] Ördek
  2. Palaz
  3. [sıfat] Kısa boylu
    • "Badik kızların yanı sıra perçemli öğrenciler geçiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

ABADİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir tür yazı kâğıdı

MADİK

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Miskete fiske vurarak oynanan zıpzıp oyunu
  2. Dolap, hile
    • "Gazetecilerin pintiliklerinden, kitapçıların madiklerinden uzak ve serbest yaşıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SADAK

  1. [isim] İçine ok konulan torba veya kutu biçiminde kılıf

HADİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hizmet eden, hizmet edici, yarayan

RADYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi
  2. Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş
  3. Bu istasyonun yayınlarını alan araç
    • "Kasabanın matemine hürmet olarak bu akşam radyo susturulmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)

BADAL
...
GRADO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir sıvının içindeki alkol derecesi
    • "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kızda insanlığın ve her türlü kabiliyetlerinin gradosu seneden seneye düşerken, böyle sevginin aslındaki temizlikle devam etmesine imkân yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Derece

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü