İçinde aca olan 6 harfli 21 kelime var. İçerisinde ACA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aca olan kelimeler listesine ya da Sonu aca ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MANACA
-
-
[zarf]
Anlamca
-
[zarf]
Anlamca
- KISACA
-
-
[sıfat]
Oldukça kısa, biraz kısa
- "Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kısa olarak, özetle
- "O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Oldukça kısa, biraz kısa
- ORTACA
- ...
- SIRACA
-
-
[isim]
Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
- "Elif'i almış, başında keli, boynunda sıracası, sırtında da paçavra entarisiyle getirmişti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
- KARACA
-
-
[sıfat]
Rengi karaya yakın olan, esmer
-
[sıfat]
Rengi karaya yakın olan, esmer
- USTACA
-
-
[sıfat]
Ustaya yakışan
- "Her zamanki gibi ustaca makyaj sayesinde yüzümü iyice benzetmişti." (Refik Erduran)
-
[zarf]
El uzluğu ile, ustalıkla
- "Eve girişinden beri eksilmeyen gülüşü genişliyor; ellerini hızlı hızlı ovuşturuyor; ustaca çocuklaşıyor." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Becerikli olarak, kurnazlıkla
-
[sıfat]
Ustaya yakışan
- ZAZACA
- ...
- ACAYİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı
- "Dişlerinin arasından ıslık gibi acayip sesler çıkarmaya başladılar." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Dünya değişti, insanlar bir acayip oldular."
-
[ünlem]
Şaşma anlatan bir söz
- "Öyle dedi ha?"
- "Acayip!"
-
[sıfat]
Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı
- AÇACAK
-
-
[isim]
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç
- "Kutu açacağı."
-
Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç
-
Anahtar
-
[isim]
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç
- UYMACA
-
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
- SAHACA
- ...
- AFACAN
-
-
[isim]
Zeki ve yaramaz çocuk
- "İkimiz de bir çocuk cılızlığı içinde afacan ve ele avuca sığmazdık." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Zeki ve yaramaz çocuk
- ASACAK
- ...
- BABACA
-
-
[sıfat]
Baba gibi, babaya yakışır
- "Bu kardeşçe, babaca muameleleri karşısında, artık böyle bir hisse kapılmanın ne kadar yersiz olduğunu anlamaya başlamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Baba gibi, babaya yakışır
- KAFACA
-
-
[zarf]
Düşünce bakımından
- "Kafaca, ruhça, zevkçe, terbiyece eski adam diyebileceğimiz bir örnek alınız." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Düşünce bakımından
- ALACAK
-
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- "Bütün alacaklarımı topladım."
-
Alınması gerekli şey
- "Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım."
- "Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim."
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- ATMACA
-
-
[isim]
Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş, akkuş (Accipiter nisus)
-
Sapan
-
[isim]
Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş, akkuş (Accipiter nisus)
- KABACA
-
-
[sıfat]
İrice, büyükçe
-
[zarf]
Kaba bir biçimde
- "Kendisini de pek kabaca kovan adamı gördü." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Yaklaşık olarak
-
[sıfat]
İrice, büyükçe
- OLACAK
-
-
[sıfat]
Olması, yapılması uygun olan
- "Bu olacak iş mi?"
-
[isim]
Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey
- "Olmuşa değil, olacağa bak!"
-
[isim]
Olmasının önüne geçilemeyen durum
- "İş olacağına varır."
-
[sıfat]
Olması, yapılması uygun olan
- PARACA
-
-
[zarf]
Para ile ilgili olarak, para bakımından
- "Paraca cömert davranması yeterdi kadınların hoşlanması için." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Para ile ilgili olarak, para bakımından