İçinde ac olan 5 harfli 37 kelime var. İçerisinde AC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ac olan kelimeler listesine ya da Sonu ac ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DUACI

  1. [isim] Tanrı'ya yalvaran kimse
    • "Hepimiz iyiyiz, sana duacıyız, diyordu mektupta." (Sait Faik Abasıyanık)

ACİBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey

ANACA

  1. [zarf] Ana olarak
    • "Onun avareliğinin ne büyük bir verimliliğe gebe olduğunu anaca sezdiğinden Sait'i hep korumuştu." (Haldun Taner)

ACARA
...
ACILI

  1. [sıfat] Acı katılmış olan
    • "Acılı tarhana."
  2. Acısı olan, kederli
    • "Acılı kadın."

HACİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesi tarafından el konulması
    • "Türkân'ın kocası oturdukları evin eşyalarını hacizden zor kurtarmıştı." (Atilla İlhan)
    • "Ya parayı verirsiniz ya da haciz korum." (Burhan Felek)

ACEZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Âcizler

TACİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hızlandırma, çabuklaştırma, tezleştirme

OYACI

  1. [isim] Oya yapan veya satan kimse

ACABA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep
    • "Acaba kiminle randevusu vardı?" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [isim] Şüphe, kuşku
    • "Aklınızda bir acaba kalmasın diye söyledim."

ACUZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Huysuz, yaşlı kadın
    • "Korkunç bir acuze onu kucaklamaya çalışıyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)

ACUBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tuhaf kimse
    • "Mahallede acubelerin diline düşmekten korkuyorum." (Peyami Safa)
  2. Tuhaf, alışılmadık, garip şey

ACELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
    • "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Satıcı aceleye getirerek elmanın çürüklerini vermiş."
  2. [zarf] Vakit geçirmeden, tez olarak
    • "Acele bir karar vermek ihtiyacındayım." (Peyami Safa)
    • "Acele etme, konuşuruz, sırası var." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Çabuk davranma

HACİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, oylum, cirim, sıygı

TACİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ticaretle uğraşan kimse, tüccar
    • "İhtiyar tacir kâtibine bir şeyler yazdırtıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

HACET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir şey için gerekli olma, gereklilik, lüzum
    • "Bu kadar külfete hacet yok."
    • "Artık ne hacet dilese, ne murat etse oluyor."
    • "Kendi kuvvetlerini ve yiğitliklerini söylemeye, vaka ile tespit etmeye hacet görmüyorlar." (Halide Edip Adıvar)
    • "Lakin zora hacet kalmadı." (Refik Halit Karay)
  2. Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek
    • "Bu devri yüz defa yapabildiniz mi, mutlaka her hacetiniz de yerine gelir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Küçük veya büyük abdest
  4. İhtiyaç duyulan şey, gerekli şey
    • "Zile basacaktı, hacet kalmadı." (Refik Halit Karay)

APACI

  1. [sıfat] Çok acı
    • "... ağzı purodan apacı idi." (Atilla İlhan)

RACON

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yol, yöntem, usul
    • "Hayri bütün kumar raconunu bilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gösteriş, fiyaka
    • "Racon meraklısı bir adam."
    • "Hayati ortaya atılır, tosunca raconu keser ya da dövülürdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ACICA

  1. [sıfat] Oldukça acı
    • "Acıca bir yemek."

HACİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısıt
    • "Mümkün olduğu kadar uzun zaman devam etmesi için onu âdeta hacir altına almıştık." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü