İçinde abe olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde ABE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında abe olan kelimeler listesine ya da Sonu abe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ABE
2 Harfli Kelimeler
AB, BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlık
-
Hısımlık
-
[isim]
Yakınlık
- GIYABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kendi yokken, ortada olmaksızın
- "Gıyaben hüküm giydi."
-
Adını, sözünü başkalarından duyarak, görmeden
- "Ben teyzenizin kızıyım, sizi de gıyaben tanırım." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Kendi yokken, ortada olmaksızın
- CENABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cünüp
-
Pis, kötü, hoşlanılmayan (kimse veya şey)
- "Cenabet karının oyunları da en aşağı yedi sekiz kısımlıktır, çok bekletir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Cünüplük
-
[sıfat]
Cünüp
- NABEKAR
- ...
- ABERANT
- ...
- VABESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bağlı
- "Düşünmemek, biraz değil birçok içmeye vabeste idi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bağlı
- SALABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılık, sağlamlık
- "Eski cumhurbaşkanı kendi görüşü uzantısında böyle bir salabet örneği vermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Katılık, sağlamlık
- HİTABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı
-
[isim]
Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı
- TABETME
-
-
[isim]
Tabetmek işi
-
[isim]
Tabetmek işi
- ARABESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Arap müziğini andıran, genellikle karamsarlığı konu edinen bir müzik türü
-
Girişik bezeme
- "Kelimelerden birtakım arabeskler yapıyor. Bizim bütün Divan edebiyatımız işte hep bu arabeskler, bu minyatürlerdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Arap müziğini andıran, genellikle karamsarlığı konu edinen bir müzik türü
- BİHABER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Habersiz, bilgisiz
- "Kimisi maişet derdine düşmüş / Rahattan bihaber." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Habersiz, bilgisiz
- HABERLİ
-
-
[sıfat]
Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
- "Haberli konuk."
- "En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar." (Tomris Uyar)
-
[zarf]
Haber vermiş veya almış olarak
- "Biz oraya haberli gittik."
-
[sıfat]
Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
- MABEYİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ara
- "Meseleyi mabeyninizde halletmelisiniz."
-
Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire
-
Padişah sarayı
-
İki kişi arasındaki soğukluk
-
[isim]
Ara
- HİTABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla
-
[zarf]
Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla
- BERABER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Birlikte, bir arada
- "Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
-e rağmen, -e karşın
- "Halılarla bezenmiş olmakla beraber gıcırtıdan ve esnemelerden kurtulamamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Aynı düzeyde
- "Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber." (Ahmet Rasim)
-
[zarf]
Birlikte, bir arada
- KİTABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazmanlık, kâtiplik
-
Kompozisyon, tahrir
-
[isim]
Yazmanlık, kâtiplik
- REKABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
- "Bu seferki kovuluşun sebebi meslek rekabeti değil, meslek ahlakı idi." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Herkesin size delilik isnat etmekte birbirleriyle âdeta rekabet etmeleri kaidedir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
- GARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- "Bu kızda izahı güç bir garabet var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- ŞEBABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gençlik
-
Gençlik yılları
-
[isim]
Gençlik
- MEHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
-
Büyüklük, ululuk, yücelik
- "Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı