İçinde aba olan 6 harfli 31 kelime var. İçerisinde ABA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aba olan kelimeler listesine ya da Sonu aba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ABA
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ABANIŞ
-
-
[isim]
Abanma işi
-
[isim]
Abanma işi
- KABARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
-
Meyhane
-
[isim]
Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
- YABANİ
-
-
[sıfat]
Doğada yaşayan, evcil olmayan (hayvan), evcil karşıtı
-
Doğada kendiliğinden yetişen (bitki)
-
Görgüsü olmayan, kaba ve hoyrat (kimse)
- "Babası, dağdan gelme, dangıl dungul bir yabaniymiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Doğada yaşayan, evcil olmayan (hayvan), evcil karşıtı
- BABALI
-
-
[sıfat]
Babası olan
-
[sıfat]
Babası olan
- KALABA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalabalık
-
[isim]
Kalabalık
- ABANOZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı
- "Abanoz gibi tahta."
-
Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası
-
[sıfat]
Bu tahtadan yapılmış
- "Tunç işlemeli küçücük bir abanoz masa üzerinde açık bırakılmış bir kitap gördü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Koyu, parlak siyah
-
[isim]
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı
- ABAJUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
-
Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba
- "... baş ucundaki abajuru açık bırakmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
- MARABA
-
-
[isim]
Çiftçi
-
Çiftçilikte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse, ortakçı, ortak, yarıcı
-
[isim]
Çiftçi
- KASABA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde
- "Alayın bir ucu mezarlığa vardığı hâlde öteki ucu daha kasabanın dar sokaklarında birbirini eziyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde
- ARABAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- LABADA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda kendiliğinden yetişen, çok yıllık ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, efelek (Rumex petientia)
-
[isim]
Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda kendiliğinden yetişen, çok yıllık ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, efelek (Rumex petientia)
- TABAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katman
- "Madenin üzerindeki kalın toprak tabakası kaldırılıyor."
-
Baskı ve yazıda kullanılan, değişik boyutlarda kesilmiş kâğıt
-
Derece
-
Katman
- "Bu insan nehrinin en aşağı tabakası, ipsiz takımıdır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Katman
- ABASIZ
-
-
[sıfat]
Aba giymemiş olan
- "İçim muradına ermiş / Abasız postsuz bir derviş." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Aba giymemiş olan
- CABASI
- ...
- KABALA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
-
Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı
-
Bu öğretinin yandaşlarının tamamı
-
[isim]
Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
- TARABA
-
-
[isim]
Tahta perde
-
[isim]
Tahta perde
- BABACA
-
-
[sıfat]
Baba gibi, babaya yakışır
- "Bu kardeşçe, babaca muameleleri karşısında, artık böyle bir hisse kapılmanın ne kadar yersiz olduğunu anlamaya başlamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Baba gibi, babaya yakışır
- AKBABA
-
-
[isim]
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus)
-
[sıfat]
İhtiyar
-
[sıfat]
Çıkarı için başkalarını sömüren
-
[isim]
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus)
- GABARİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı eşyaya verilmesi gereken boyutları, yan görüşü çizmeye, hazırlamaya veya denetlemeye yarayan örnek
-
Motorlu veya motorsuz taşıtların köprü vb. altından rahatça geçebilmeleri için en yüksek boyutları belirten ölçüler
-
Bir binanın, yöre imar dairesinin öngördüğü azami yüksekliği
-
[isim]
Bazı eşyaya verilmesi gereken boyutları, yan görüşü çizmeye, hazırlamaya veya denetlemeye yarayan örnek
- ABAZAN
-
-
[sıfat]
Karnı aç olan (kimse)
-
Uzun süre cinsel ilişkide bulunmayan (erkek)
-
[sıfat]
Karnı aç olan (kimse)