İçinde ab olan 7 harfli 169 kelime var. İçerisinde AB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ab olan kelimeler listesine ya da Sonu ab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASABİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir bilimi
-
Sinir hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
[isim]
Sinir bilimi
- KABLOLU
-
-
[sıfat]
Kablosu olan
-
Kablo aracılığıyla işlevini yapan (araç, gereç)
-
[sıfat]
Kablosu olan
- SABIRLA
-
-
[zarf]
Sabır göstererek, sabırlı davranarak
-
[zarf]
Sabır göstererek, sabırlı davranarak
- ABLALIK
-
-
[isim]
Abla olma durumu
-
Yakın ve koruyucu davranışta bulunma
-
[isim]
Abla olma durumu
- KABALAK
-
-
[isim]
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tür başlık
- "Kendisi, ayağında postallar, sırtında kaput, başında kabalak, Çanakkale cehenneminde askerliğini yaparken..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tür başlık
- REKABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
- "Bu seferki kovuluşun sebebi meslek rekabeti değil, meslek ahlakı idi." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Herkesin size delilik isnat etmekte birbirleriyle âdeta rekabet etmeleri kaidedir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
- ABHAZCA
- ...
- SİNCABİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kahverengi ile kurşun rengi arasında olan renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Sincabi dağlar, dağların arkasındaki mavi ve müphem sisler gittikçe koyulaşıyor..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kahverengi ile kurşun rengi arasında olan renk
- ABANMAK
-
-
[-e]
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
- "Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?" (Burhan Felek)
-
Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak
- "Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı." (Refik Halit Karay)
-
Güç vererek direnmek, bastırmak
-
Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak
-
Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak
- "İki herif zavallıya abanıyorlar." (Ahmet Rasim)
-
Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
-
Futbolda topa olanca gücüyle vurmak
-
[-e]
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
- BABACIL
-
-
[sıfat]
Babasını çok seven, babasına çok düşkün olan
-
[sıfat]
Babasını çok seven, babasına çok düşkün olan
- BABASIZ
-
-
[sıfat]
Yetim
-
[sıfat]
Yetim
- KARABÜK
- ...
- SABOTAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baltalama
- "Sırplar bu sırada ricat ordusuna hücumlar tertip etmek, postaları vurmak, geri hizmetlerde sabotaj yapmak gibi teşebbüslerle düşmanın ileri hareketini kolaylaştırdılar." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Baltalama
- ZABİTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Subaylar
-
[isim]
Subaylar
- TABAKLI
- ...
- TABİİYE
- ...
- ABİDJAN
- ...
- KABUKSU
-
-
[sıfat]
Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
- "Kabuksu tüyler."
-
[sıfat]
Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
- TRABZON
- ...
- BABACIK
-
-
[isim]
Sevimli, hoş, sempatik baba
- "Ertesi gün okulun yolunu tutunca yine üniformalarının içinde anacıklarının, babacıklarının görmek istedikleri masum çocuksu hâllerine dönerler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sevimli, hoş, sempatik baba