İçinde aa olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde AA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aa olan kelimeler listesine ya da Sonu aa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAADETLE
-
-
[zarf]
"Güle güle" anlamında esenleme sözü
-
[zarf]
"Güle güle" anlamında esenleme sözü
- MÜRACAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başvuru
- "Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." (Çetin Altan)
- "Mademki böyledir, müracaat eder, müsaadesini alırız, dedim." (Haldun Taner)
-
Danışma
-
Herhangi bir eserden yararlanma
-
[isim]
Başvuru
- CEMAATLİ
-
-
[sıfat]
Cemaati olan
-
[sıfat]
Cemaati olan
- İCRAATÇI
-
-
[isim]
Uygulayan, çalışan, yapan kimse
-
[isim]
Uygulayan, çalışan, yapan kimse
- FAALİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalışkanlık, çalışma, canlılık, hareket
- "İstasyonda bir faaliyet vardı." (Aka Gündüz)
- "Sendikalar siyasi amaç güdemezler, siyasi faaliyette bulunamazlar." (Anayasa)
-
İşler durumda olma, etkinlik
- "Casusların en çok faaliyet gösterdikleri liman da burasıydı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "Bir siyasi grup, başka cinsten bir faaliyete geçmiş görünüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çalışkanlık, çalışma, canlılık, hareket
- KARAASMA
-
-
[isim]
Lohusa otu
-
[isim]
Lohusa otu
- MAARİFÇİ
-
-
[isim]
Öğretim ve eğitim kurum veya kuruluşlarında çalışan kimse
-
[isim]
Öğretim ve eğitim kurum veya kuruluşlarında çalışan kimse
- DEFAATLE
-
-
[zarf]
Çok kez, çok kere
-
[zarf]
Çok kez, çok kere
- MUTAVAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boyun eğme, uyma, itaat etme
-
[sıfat]
Dönüşlü
-
[isim]
Boyun eğme, uyma, itaat etme
- ŞEFAATLİ
- ...
- SAADETLİ
-
-
[sıfat]
Mutlu
-
[isim]
Osmanlı döneminde korgeneral ile albay arasındaki rütbeli subaylara ve bu derecedeki vezirlere verilen unvan
-
[sıfat]
Mutlu
- TAARRUZİ
- ...
- MÜMANAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Engel olma, karşı koyma
-
[isim]
Engel olma, karşı koyma
- ŞEFAATÇİ
-
-
[isim]
Birisi için şefaatte bulunan, şefaat eden kimse
- "Gülsüm'ün şefaatçileri günden güne çoğalıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Birisi için şefaatte bulunan, şefaat eden kimse
- AKÇAAĞAÇ
-
-
[isim]
Akçaağaçgillerden süs ağacı olarak da dikilen, tahtası hafif ve sağlam bir ağaç, isfendan (Acer)
-
[isim]
Akçaağaçgillerden süs ağacı olarak da dikilen, tahtası hafif ve sağlam bir ağaç, isfendan (Acer)
- ŞAŞAASIZ
-
-
[sıfat]
Şaşaası olmayan
-
[sıfat]
Şaşaası olmayan
- ZANAATÇI
-
-
[isim]
Belli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, zanaatkâr
-
[isim]
Belli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, zanaatkâr
- ZİRAATÇI
-
-
[isim]
Tarımcı
-
[isim]
Tarımcı
- MATBAACI
-
-
[isim]
Basımcı, basımevi sahibi
-
[isim]
Basımcı, basımevi sahibi
- KARAAĞAÇ
-
-
[isim]
Karaağaçgillerin örnek bitkisi olan, kerestesi değerli bir ağaç, narven (Ulmus)
-
[isim]
Karaağaçgillerin örnek bitkisi olan, kerestesi değerli bir ağaç, narven (Ulmus)