İçinde aç olan 6 harfli 78 kelime var. İçerisinde AÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aç olan kelimeler listesine ya da Sonu aç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAPKAÇ
-
-
[isim]
Kapıp kaçmak yoluyla yapılan bir çeşit hırsızlık
-
[isim]
Kapıp kaçmak yoluyla yapılan bir çeşit hırsızlık
- SMAÇÖR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Voleybolda file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya topu sertçe yere vuran oyuncu, kütör
-
[isim]
Voleybolda file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya topu sertçe yere vuran oyuncu, kütör
- YAKMAÇ
-
-
[isim]
Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten araç, brülör
-
[isim]
Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten araç, brülör
- SAÇMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek
- "Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Işık ve ısı yaymak
- "Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Belli bir görüşü, düşünceyi yaymak
-
[-i]
Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek
- POTLAÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinî bayram
-
[isim]
Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinî bayram
- AÇELYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki (Rhododendron)
-
[isim]
Kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki (Rhododendron)
- PAÇALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde paçası olan
- "Boyanmış dar dizlik ahlak sayılıyor da sımsıkı bağlanmış paçalı don müstehcenleşiyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tüyleri ayaklarına kadar uzanan (kuş veya kümes hayvanı)
- "Paçalı güvercin, paçalı tavuk."
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde paçası olan
- KAÇLIK
-
-
[sıfat]
Kilo, lira, metre, adet gibi ölçü anlatan nesnelerin hangisinden olduğunu belirten soru sözü
- "Kaçlık paket istersiniz?"
-
[sıfat]
Kilo, lira, metre, adet gibi ölçü anlatan nesnelerin hangisinden olduğunu belirten soru sözü
- AÇISAL
-
-
[sıfat]
Açı ile ilgili, zaviyevi
- "Açısal hız."
-
[sıfat]
Açı ile ilgili, zaviyevi
- KISKAÇ
-
-
[isim]
Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç
-
Açılıp kapanan eğreti merdiven
-
Böceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ
- "Deniz kenarında bu meşalelerle korkunç kıskaçlı büyük pavuryalar topladıkları görülüyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Demircilerin kızgın demiri tuttukları maşa vb. araç
-
[isim]
Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç
- PAÇACI
-
-
[isim]
Kasaplık hayvanların ayaklarını satan kimse
-
Paça, işkembe pişirilen dükkân
-
[isim]
Kasaplık hayvanların ayaklarını satan kimse
- AÇINIM
-
-
[isim]
Açınma işi, inkişaf
-
Bir cismin yüzeylerinin açılıp bir düzlem üzerine yayılması, inkişaf
-
[isim]
Açınma işi, inkişaf
- APAÇIK
-
-
[sıfat]
Çok açık, çok belirgin
- "Apaçık bir yalanla kızı yanından uzaklaştırıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Çok açık, çok belirgin
- ÇAÇAÇA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Meksika'dan yayılmış, hareketli, modern bir dans
-
[isim]
Meksika'dan yayılmış, hareketli, modern bir dans
- SARMAÇ
- ...
- ALAÇAM
-
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
- ALAÇIK
-
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
-
Keçeden yapılan çadır
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
- AĞAÇSI
-
-
[sıfat]
Ağacı andıran, ağaca benzeyen, ağaç gibi, ağacımsı
-
[sıfat]
Ağacı andıran, ağaca benzeyen, ağaç gibi, ağacımsı
- KAÇKIN
-
-
[isim]
Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse
- "Doktor kaçkını nice manyaklar içinde, narsist kompleksine müptela olanlar sandığınızdan çoktur." (Haldun Taner)
-
İnsanlardan uzak duran, insan içine çıkmak istemeyen kimse
-
[isim]
Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse
- MUHTAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeye gereksinim duyan
- "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." (Atatürk)
-
Yoksul, fakir (kimse)
- "Muhtaç hemşehrilerin bir kısmı etrafımda dolaşmaya, bana kur yapmaya başladılar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bakmaya mecbur olduğu aile bireylerini veya kendisini geçindirmeye yetecek geliri, malı, kazancı bulunmayan
-
[sıfat]
Bir şeye gereksinim duyan