İçinde ulamak olan 27 kelime var. İçerisinde ULAMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ulamak olan kelimeler listesine ya da Sonu ulamak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BULGULAMAK, BURGULAMAK, DOĞRULAMAK, KURGULAMAK, KUTLULAMAK, MUŞTULAMAK, SORGULAMAK, VURGULAMAK, YAVRULAMAK, YOLCULAMAK, YUVGULAMAK
ARZULAMAK, BUĞULAMAK, DURULAMAK, EBRULAMAK, KURULAMAK, KUTULAMAK, KUZULAMAK, PUSULAMAK, TAPULAMAK, UĞRULAMAK, UYGULAMAK
AGULAMAK, ULULAMAK
BULAMAK, SULAMAK
ULAMAK
A A K L M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
ULAMAK
5 Harfli Kelimeler
ALMAK, KALMA, KUMLA, MAKUL, MALAK, UKALA, ULAMA
4 Harfli Kelimeler
AKMA, ALMA, AMAL, KALA, KAMA, KAMU, KULA, KUMA, LAKA, LAMA, MALA, ULAK, ULAM
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, AMA, KAL, KAM, KUL, KUM, LAK, LAM, MAL, ULA
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YUVGULAMAK
-
-
[-i]
Üzerinden yuvgu geçirmek
-
[-i]
Üzerinden yuvgu geçirmek
- BURGULAMAK
-
-
[-i]
Burgu ile delmek, delik açmak
- "Etrafı morarmış gözlerinde garip bir azap, burgulayan, soran, bir türlü ölüme teslim olmayan bir azap vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Burgu ile delmek, delik açmak
- DOĞRULAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- "Olup bitenler ve başka kaynaklardan alınan haberler Ali Yusuf'u daima doğruluyordu." (Tarık Buğra)
-
Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak
-
[-i]
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- KUTLULAMAK
-
-
[-i]
Kutlamak
-
[-i]
Kutlamak
- YAVRULAMAK
-
-
[nsz]
Hayvan, doğurmak
-
[nsz]
Hayvan, doğurmak
- MUŞTULAMAK
-
-
[-i]
Sevinilecek bir iş, olay vb.nin olduğunu birine haber vermek, müjdelemek
- "Bütün falcılar bize geleceğimizdeki mutluluğu muştularlar." (Melih Cevdet Anday)
-
[-i]
Sevinilecek bir iş, olay vb.nin olduğunu birine haber vermek, müjdelemek
- KURGULAMAK
-
-
[-i]
Parçaları belli bir plana göre düzenlemek, konuları sıraya sokmak
- "Ben ne düşündüm, nasıl uğraştım, ne çileler çektim bu öyküleri kurgularken." (Nezihe Meriç)
-
Bir filmin değişik yerlerde çekilen bölümlerini bir bütün oluşturmak için birleştirmek, montajlamak
-
[-i]
Parçaları belli bir plana göre düzenlemek, konuları sıraya sokmak
- VURGULAMAK
-
-
[-i]
Vurgu ile söylemek
-
Bir yazı veya konuşmada sürekli olarak öne sürülen, önemle belirtilmek istenen düşünceye dikkati çekmek, belli bir noktayı altını çizerek belirtmek
-
Belirlemek, damgasını vurmak
-
[-i]
Vurgu ile söylemek
- BULGULAMAK
-
-
[-i]
Yeni olayları ve bilgileri bulmak
-
[-i]
Yeni olayları ve bilgileri bulmak
- YOLCULAMAK
- ...
- SORGULAMAK
-
-
[-i]
Suç niteliğinde bulunan bir sorun üzerine ilgili bulunanlara sorular sormak
-
[-i]
Suç niteliğinde bulunan bir sorun üzerine ilgili bulunanlara sorular sormak
- UĞRULAMAK
-
-
[-i]
Hırsızlıkla ele geçirmek, çalmak, sirkat etmek
-
[-i]
Hırsızlıkla ele geçirmek, çalmak, sirkat etmek
- KURULAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin üzerindeki ıslaklığı gidermek
- "Ellerini kurulamak."
-
[-i]
Bir şeyin üzerindeki ıslaklığı gidermek
- BUĞULAMAK
-
-
[-i]
Buğudan geçirmek, buğuya tutmak
-
Bazı yemekleri buğu ile pişirmek
-
[-i]
Buğudan geçirmek, buğuya tutmak
- ARZULAMAK
-
-
[-i]
İstek duymak, özlemek, istemek
- "Bir muhalefet partisinin kurulmasını da bu gösteriş için arzulamıştı." (Haldun Taner)
-
[-i]
İstek duymak, özlemek, istemek
- KUZULAMAK
-
-
[nsz]
Koyun yavrulamak
-
Çocuk ellerini yere dayayarak dizleri üstünde emeklemek
-
[nsz]
Koyun yavrulamak
- TAPULAMAK
-
-
[-i]
Taşınmazlar ve bunlarla ilgili ipotek, şufa, irtifak gibi bazı hakları tapu kütüğüne geçirmek
-
[-i]
Taşınmazlar ve bunlarla ilgili ipotek, şufa, irtifak gibi bazı hakları tapu kütüğüne geçirmek
- DURULAMAK
-
-
[-i]
Yıkanmış şeyleri duru sudan geçirmek
-
[-i]
Yıkanmış şeyleri duru sudan geçirmek
- PUSULAMAK
-
-
[-i]
Pusu konumuna veya durumuna getirmek
-
[-i]
Pusu konumuna veya durumuna getirmek
- KUTULAMAK
-
-
[-i]
Kutuya yerleştirmek, kutuya koymak
-
[-i]
Kutuya yerleştirmek, kutuya koymak