İçinde tab olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde TAB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tab olan kelimeler listesine ya da Sonu tab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAT, TAB
2 Harfli Kelimeler
AB, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TABAKLIK
-
-
[isim]
Tabak koymaya yarayan ve üst üste birkaç kattan oluşan raf
-
[isim]
Tabak koymaya yarayan ve üst üste birkaç kattan oluşan raf
- TABETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Basmak
-
[-i]
Basmak
- BAŞTABİP
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Başhekim
-
[isim]
Başhekim
- TAHTABOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Teras
- "Gençler ve çocuklar, birbirinin peşi sıra, konağın dördüncü katındaki tahtaboşa çıktılar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Teras
- TABİLDOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lokanta ve otellerde belirli bir para karşılığında verilen birkaç kap yemek, seçmesiz yemek
- "Tabildot ile lokanta, onlar gibi küçük memurlara pahalı gelir." (Necati Cumalı)
-
Birçok kişinin erzak sağlayıp kendilerine yemek pişirtmek için kurdukları ortaklık
- "... öğle, akşam yemeklerini kampın tabildotundan yiyebilirdim." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Lokanta ve otellerde belirli bir para karşılığında verilen birkaç kap yemek, seçmesiz yemek
- TABAKSIZ
- ...
- ATABİLME
-
-
[isim]
Atabilmek işi
-
[isim]
Atabilmek işi
- DALTABAN
-
-
[sıfat]
Yalın ayak (kimse)
-
Aşağılık, serseri
-
[sıfat]
Yalın ayak (kimse)
- TABANSIZ
-
-
[sıfat]
Tabanı olmayan
-
Yüreksiz
- "Amma da tabansızmışlar ha ... Bir kaçış kaçtılar, hâlâ da kaçıyorlar galiba." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Tabanı olmayan
- TABAKALI
-
-
[sıfat]
Tabakası olan
-
[sıfat]
Tabakası olan
- TABANLIK
-
-
[isim]
Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça
-
Ayağın rahat etmesi için ayakkabı içine yerleştirilen, keçe, deri veya kumaş parçası
-
[isim]
Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça
- TABİATÇI
- ...
- TABİPLİK
-
-
[isim]
Hekimlik, doktorluk
-
[isim]
Hekimlik, doktorluk
- SERTABİP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başhekim
-
[isim]
Başhekim
- TABİİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık
-
Uyruk
- "Fransız tabiiyetine girivermişler o zaman." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık
- BALTABAŞ
-
-
[isim]
Baş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan yapılmış gemi
-
[isim]
Baş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan yapılmış gemi
- USTABAŞI
-
-
[isim]
Bir iş yerinde çalışan ustaların başı olan ve onları denetleyen kimse
- "Ustabaşı Salih Ağa, iri yumruğunu göğsüne vurarak..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir iş yerinde çalışan ustaların başı olan ve onları denetleyen kimse
- TABELALI
- ...
- KAYTABAN
-
-
[isim]
Sürü, deve sürüsü
-
[sıfat]
Başıboş, düzensiz
-
[isim]
Sürü, deve sürüsü
- TABİİLİK
-
-
[isim]
Doğal olma durumu
- "İnsan sözünde ve davranışında tabiilikten ayrılmamalı. Bu yapı, manzaranın tabiiliğini bozuyor."
-
[isim]
Doğal olma durumu