İçinde t olan 7 harfli 2650 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANITSAL
-
-
[sıfat]
Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevi
-
Görkemli
-
[sıfat]
Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevi
- ARTIKÇI
- ...
- AZALTIM
- ...
- BALOTAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Adaylardan hiçbirinin gerekli oyu sağlayamaması dolayısıyla seçimin sonuçsuz kalması
-
[isim]
Adaylardan hiçbirinin gerekli oyu sağlayamaması dolayısıyla seçimin sonuçsuz kalması
- BAŞÖRTÜ
-
-
[isim]
Baş örtüsü
-
[isim]
Baş örtüsü
- DERUHTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- "Aralarında anlaşıp siparişi müştereken deruhte ettiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- ELTİLİK
-
-
[isim]
Elti olma durumu
-
[isim]
Elti olma durumu
- ESRİTME
-
-
[isim]
Esritmek işi
-
[isim]
Esritmek işi
- FIRKATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
- KITIRCI
-
-
Çok yalan söyleyen kimse
-
Çok yalan söyleyen kimse
- KURTLUK
-
-
[isim]
Kurt olma durumu
-
[isim]
Kurt olma durumu
- ÖRTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
-
Örtülmemiş
- "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Açık seçik, gizlenmeyen
- "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
- RANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bankada bulunan paranın faiziyle veya sahibi bulunduğu hisse senedi vb. değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse, getirimci
-
[isim]
Bankada bulunan paranın faiziyle veya sahibi bulunduğu hisse senedi vb. değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse, getirimci
- TUĞLACI
-
-
[isim]
Tuğla yapan veya satan kimse
-
[isim]
Tuğla yapan veya satan kimse
- AKDETME
-
-
[isim]
Akdetmek işi
- "Hilmi Bey'in bir âdeti de kira arabasına bindiği zaman arabacı ile şifahi bir mukavele akdetmesiydi." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Akdetmek işi
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- ERİSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Didişim
-
[isim]
Didişim
- İHTİLAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim
- "Fransız ihtilali."
-
Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık
-
Köklü değişim
- "Bilimde ihtilal."
-
[isim]
Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim
- KATAFOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör
-
[isim]
Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör
- KÜSTERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Köstere
-
Değirmen taşı yapılan taş
-
Bileği çarkı
-
[isim]
Köstere