İçinde t olan 5 harfli 1255 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARTER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atardamar
  2. Trafiği yoğun olan ana yol

RİTİM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, dizem

FATİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zafer kazanan, fetheden (kimse)
    • "Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Büyük ve önemli bir iş bitiren (kimse)
    • "Gazinoya bir fatih olarak giriyorum." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan
    • "Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KAHTA
...
ÜCRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İş gücünün karşılığı olan para veya mal
    • "Ücret emeğin karşılığıdır." (Anayasa)
  2. Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para
    • "Fiyatından daha yüksek bir ücretle satın aldı." (Peyami Safa)

ALTIN

  1. [isim] Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
    • "Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır."
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Müsteşar, pantolonunun arka cebinden altın tabakasını çıkarıp sigara veriyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Altından yapılmış sikke
    • "Çocuğa bir altın taktı."
  4. [sıfat] Üstün nitelikli, değerli
    • "Altın ses."

İFRİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin
    • "Masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Arzuma karşı konulunca ifrit kesildiğimi pek iyi bildiğinden ses çıkarmadı." (Refik Halit Karay)
  2. Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse

SETİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi örtme, gizleme

TANGO

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Özel ritimli ağır bir dans
  2. Bu dansın müziği
    • "Radyoda eski tangoları dinlemeyi severim."
  3. Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın)
    • "Yolda tangolara rast geldim, ne süslü, ne nazik..." (Aka Gündüz)

TAVİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alıkoyma, geciktirme, tehir

TEŞCİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cesaret verme, cesaretlendirme, yüreklendirme
    • "Bedia bu teşciden şok bir heyecan duydu." (Ömer Seyfettin)
    • "Vali tevazu ve istihza ile karışık tebessümlerle, alkışlarla onu bir teşci etti ki!.." (Sait Faik Abasıyanık)

BULUT

  1. [isim] Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın
    • "Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
    • "Biraz gariptir ki buluttan nem kapan o zamanki sansür bu cinayetler ve tesadüflerden ahkâm çıkararak hafiyelik etmezdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İhtiyatlı ol, bunlar tilkidir, rüzgârdan nem kapar; elden kaçırmayalım." (Atilla İlhan)
  2. Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın
    • "Zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..." (Ömer Seyfettin)
  3. Keder, endişe
    • "Gazinin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TAKTİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kesme, parçalama
  2. Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma

TÜTSÜ

  1. [isim] Dinî törenlerde çevrenin güzel kokmasını sağlamak, büyü veya ilaç yapmak amacıyla yakılan kokulu madde
    • "Arziya Hanım da perilerle mutat olan konsültasyonu yaptıktan sonra bana bir tütsü verdi. Nazar değmiş olduğunu ve fazla çalıştırmamalarını tavsiye etti." (Haldun Taner)
  2. İçki

ASKAT

  1. [isim] Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri
    • "Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir."

HATİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an'ın tamamını okuma
  2. Sona erdirme, bitirme

TÖVBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İşlediği bir günah veya suçtan pişman olarak bir daha yapmamaya karar verme
    • "Bir daha senin ismini ağzına almamak için tövbe eder." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Geyik çekti bizi kendi dağına / Tövbeler tövbesi geyik avına." (Halk türküsü)

BEYTİ
...
BİDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler
  2. Sonradan türeyen şey

DRİFT
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü