İçinde t olan 5 harfli 1255 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HACET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir şey için gerekli olma, gereklilik, lüzum
    • "Bu kadar külfete hacet yok."
    • "Artık ne hacet dilese, ne murat etse oluyor."
    • "Kendi kuvvetlerini ve yiğitliklerini söylemeye, vaka ile tespit etmeye hacet görmüyorlar." (Halide Edip Adıvar)
    • "Lakin zora hacet kalmadı." (Refik Halit Karay)
  2. Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek
    • "Bu devri yüz defa yapabildiniz mi, mutlaka her hacetiniz de yerine gelir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Küçük veya büyük abdest
  4. İhtiyaç duyulan şey, gerekli şey
    • "Zile basacaktı, hacet kalmadı." (Refik Halit Karay)

İTAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
    • "Küçük kız itaat etmezse dayak yiyeceğini anladı." (Reşat Nuri Güntekin)

KÜTLÜ

  1. Çekirdekli, çiğitli pamuk
    • "Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı." (Yahya Kemal)

ORTAM

  1. [isim] Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
    • "Bu ağustos ayı, bir cinayet için hiç de uygun ortam değildi." (Haldun Taner)
    • "Devlet ... elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır." (Anayasa)
  2. Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü
    • "Sanat ortamı. Çalışma ortamı."
  3. Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat

TIKIR

  1. [isim] Tıkırdayan, birbirine vuran, çarpan şeylerin çıkardığı ses
  2. Para

RÖTUŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğrafçılıkta resimleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi
    • "Artık hepsi her yeni yazacaklarını ana ilkeye göre ayarlıyor, eski yazdıklarını da buna göre rötuş ediyorlardı." (Haldun Taner)
  2. Düzeltmek amacıyla yapılan değiştirme
    • "Benim kısaltılan makale ile Zühtü'nün rötuştan geçen makalesini birleştirdiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)

SABİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan
    • "Önceden koyduğu teşhislerin doğruluğu sonradan kaç defa sabit olmuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan
  3. Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış
    • "Sabit gelir."

STENT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Tıkanmak üzere olan damarın içine konan araç

TASDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Can sıkma, baş ağrıtma, tedirgin etme

TAŞSI

  1. [sıfat] Taşı andıran, taşa benzeyen, taş gibi, taşımsı

TELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval

ÜSTAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse
    • "Koca üstat hemen rasttan bestelediği bir şarkıyı mırıldanmaya başladı." (Aka Gündüz)
  2. [ünlem] Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü
    • "Üstat! Nasılsınız?"

BATIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karın
  2. Kuşak
    • "O, dördüncü batından dedesi oluyor."

MATİZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi

TUMAN

  1. [isim] Don, şalvar

AKTAŞ

  1. [isim] Lüle taşı

DÜRTÜ

  1. [isim] Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
    • "Sevgi bir dürtüdür."

İTİNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Özen
    • "Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Buradan geçinceye kadar etrafımı görmemeye itina ederek annemin elini sımsıkı tutardım." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KAĞIT
...
KİTİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eklem bacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü