İçinde s olan 3 harfli 89 kelime var. İçerisinde S harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında s harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RUS
...
SİF

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İthalatta bir malın bedeli, sigortası ve navlunu giderleriyle birlikte olmak üzere maliyeti

SİK

  1. [isim] Erkeklik organı

MAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Emme, emerek içine çekme, soğurma

ISI

  1. [isim] Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına, bir iş yapmasına neden olan fiziksel enerji
    • "Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır."
  2. Doğal vücut sıcaklığı, hararet: İnsan vücudunun doğal ısısı 36,5° C dir
  3. Hastalığın etkisiyle ortaya çıkan vücut sıcaklığı
  4. Sıcaklık
    • "Güneşin ateşinden yeryüzünde karası da denizi de ısı tütüyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

SEN

  1. [isim] Teklik ikinci kişiyi gösteren söz
    • "Nihayeti bulunmaz bir sen ben davasına düşmüşler." (Ömer Seyfettin)
    • "Kuşağından mendilini çıkarıp göz yaşlarını sildi. -Ya Rabbi sen bilirsin, ya Rabbi sen bilirsin diye söylendi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Başını kaldırdı, seni seni diyerek başını sallayıp gülümsedi." (Haldun Taner)

SUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kale duvarı

SÜS

  1. [isim] Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek
    • "Bu zannını bir çeşit materyalist felsefeye uydurarak ona yüksek bir entelektüalizm süsü verirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Süsleme veya süslenme işi
    • "Süse düşkün."
  3. Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı
    • "Divan şiiri süse önem vermiştir."
  4. Güzellik veren, güzelleştiren şey
    • "Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur." (Tarık Dursun K)

SET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar
  2. Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük
    • "Karşımıza merdivenli bir setin üstünde hamama benzeyen kubbeli bir bina çıktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Seki
  4. Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü

SÖZ

  1. [isim] Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
    • "Aklıma bu maaş meselesinden bir kere de Ahmet Kerim'e söz açmak geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Toplantıda ilk olarak başkan söz aldı."
    • "Numaralar okunuyor, görüşüyoruz, gruplardan gruplara sözler atıyoruz, şakalar ediyoruz, ne hoş eğleniyoruz." (Refik Halit Karay)
    • "Söz bir, Allah bir, seni ele vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük
    • "İşimin yapılacağı konusunda bakandan söz aldım."
    • "Sarhoşlar söz atıyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu toplantıda büyüklere söz düşmüyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Hâlbuki bu münasebetsiz dedikodular mektebe de söz getirmeye başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
    • "Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti
    • "Ortalıkta bir söz dolaşıyor."
  5. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme
    • "O, sözünde duran bir adamdır."
  6. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte
    • "Şarkının sözleri çok anlamlı."

FOS

  1. [sıfat] Çürük, temelsiz, boş, kof

SAV

  1. [isim] İleri sürülerek savunulan düşünce, iddia, dava
    • "Eleştiricilerimiz nasıl olur da böyle bir savda bulunabilirler?" (Necati Cumalı)
  2. Tanıtlanması gereken önerme, tez
  3. Haber, söz
  4. Atasözü

KAS

  1. [isim] Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
    • "Kol kasları. Kalp kası."

SİN

  1. [isim] Ölü gömülen yer, gömüt, mezar, kabir, metfen, makber
    • "Sana ibret gerek ise / Gel göresin bu sinleri." (Yunus Emre)

KÜS

  1. [sıfat] Küsmüş, dargın
    • "Bu sınıfta küs çocuklar var."

ONS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi

SAZ

  1. [isim] Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
    • "Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi." (Halide Edip Adıvar)
  2. [sıfat] Bu kamıştan yapılmış

SÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Katolik mezhebinde kendini dine adayan ve manastırda yaşayan kadın
  2. Katolik mezhebinde dinle ilgili bir yükümlülük almayan ancak din uğruna hemşirelik, hasta bakıcılık vb. işlerde çalışan kadın

ASI

  1. [isim] Asma işi
    • "Bu iş bundan fazla asıda kalamaz."
  2. Afiş

SİH
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü