İçinde P geçen 9 harfli kelimeler

İçinde p olan 9 harfli 782 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAPLAMACI

1. [isim] Altın, gümüş vb. değerli madenlerle kaplama işi yapan kimse

PİROMETRE

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Çok yüksek sıcaklıkları ölçmeye yarayan alet

PİYANGOLU

1. [sıfat] Şanslı, talihli kimse
   • "Esma, bu havalide sıtma çekmeyen tek tük piyangolulardan biridir." (Reşat Nuri Güntekin)

PÜFKÜRMEK

1. [-i] Üfleyerek püskürmek

ŞAPLATMAK

1. [-i] "Şap" diye ses çıkartmak
   • "Sonra, bir karış sakallı yüzünden dört beş defa şaplatarak öptü." (Sait Faik Abasıyanık)
2. Sesli şamar vurmak
   • "Beyin bileğini yakalar, sonra da suratına tokadı şaplatır." (Salâh Birsel)

TEPELİKLİ

...

YAPILILIK

...

YIPRANMAK

1. [nsz] Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
   • "Gömleği ütülü ama yıpranmıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
2. Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak
   • "Dikiş makinesi kullanıla kullanıla yıprandı."
3. Saygınlığı azalmak
4. Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak
   • "Onun zekâsı hiç yıpranmamış."

DEPOLANMA

1. [isim] Depolanmak durumu

KAPIŞILMA

1. [isim] Kapışılmak işi

MANDAPOST

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Posta havalesi

PATIRTILI

1. [sıfat] Patırtısı olan
   • "Tam o sırada sakin suların içinden patırtılı bir motor sesi geldi." (Sait Faik Abasıyanık)

PIRAZVANA

Kelime Kökeni : Farsça

1. [isim] Kılıç, bıçak vb. saplı şeylerin sap içinde kalan bölümü

TEPİKLEME

1. [isim] Tepiklemek işi

TEPKİNLİK

1. [isim] Tepki gösterme becerisi

PLANLAMAK

1. [-i] Yapılacak bir işi belli plana göre düzenlemek

YALPALAMA

1. [isim] Yalpalamak işi
   • "Batı ülkeleri artık bu büyük gücün karşısında yalpalamaya başlıyorlar." (Haldun Taner)

PERAKENDE

Kelime Kökeni : Farsça

1. [sıfat] Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı
2. Bu biçimde alınan veya satılan
3. Düzenli olmayan, ayrı ayrı, dağınık, perişan
   • "Geçen gün İzmir sokaklarında perakende bir askere tesadüf etmişler." (Falih Rıfkı Atay)

TÖRPÜLEME

1. [isim] Törpülemek işi

KITİPİYOZ

1. [sıfat] Değersiz, bayağı, kötü
   • "Konya'ya döndüğüm vakit benim motor 'dama Erol Efendi!' dedi. Kıtipiyoz bir tamirhaneye verdim." (Aka Gündüz)