İçinde p olan 5 harfli 498 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇİPLİ
...
YAPMA

  1. [isim] Yapmak işi
  2. [sıfat] Doğadaki şeylere benzetilerek insan eliyle yapılmış, yapay, suni, sahici karşıtı
    • "Eliyle bahçenin dökme taştan yapma mağaralarından birini göstererek..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. [sıfat] İçten olmayan, içten gelmeyerek yapılan, yapmacık
    • "Fakat fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi." (Haldun Taner)

ÇUPRA

  1. [isim] Kayalıklarda yaşayan, iri bıyıklı bir tatlı su balığı, çupra balığı (Cobitis)

IĞRIP

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir tür balık ağı, ırıp
    • "Birinci Dünya Harbi'nde oldukça önemli ığrıp çevirenler olmuştu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Yalan, düzen

LÖPÜR

  1. [isim] Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses

NAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
  2. Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede

SİPER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
    • "Tuğla harmanındaki ameleler durup ellerini gözlerine siper ederek etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım." (Mahmut Yesari)
    • "Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın." (Halk türküsü)
  2. Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
    • "Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak." (Refik Halit Karay)
    • "Siper ederek etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
    • "Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti." (Ömer Seyfettin)
  4. Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek
    • "Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti." (Aka Gündüz)
  5. [sıfat] Kuytu, korunulabilen
    • "Burası siper bir yerdir."

AMPİR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fransa'da ve Avrupa'da yayılmış olan yapı, mobilya, giyim vb. üslubu

POMAK
...
KOPAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tropik bölgelerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve cila yapmakta kullanılan bir çeşit reçine

ŞAPLI

  1. [sıfat] İçinde şap bulunan

APOŞİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Çember biçiminde, telden yapılma, torbaya benzeyen büyük gözlü ağ

KASAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
  2. Et satılan dükkân
  3. [sıfat] Kan dökücü, hunhar

PİNEL

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç

POLEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çiçek tozu

APİKO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması
  2. [sıfat] Hazır, tetik
  3. [sıfat] Derli toplu, süslü, şık
    • "Apiko bir genç gelir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KEPEZ

  1. [isim] Yüksek tepe, dağ
  2. Dağların oyuk, kuytu yerleri
  3. Gelin başlığı
  4. Tavuk ve kuşların ibiği veya başındaki uzun tüyler

KUTUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
    • "Kutuplara gitmeği bile çok düşündüm." (Peyami Safa)
  2. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri
    • "Çalışanlarla çalıştıranları ayrı kutuplarda toplayarak birbirine düşman ediyor." (Necati Cumalı)
  3. Gök küresinin, dolayında döndüğü varsayılan eksenin iki ucundan her biri
  4. Elektrik akımını oluşturan gerilim ayrılığının en yüksek dereceyi bulduğu iki noktadan her biri
  5. Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri
  6. Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse
    • "Kendini kaza halkına âdeta bir kutup diye tanıtmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)

PİYAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mantara benzeyen kabarcıklarla ortaya çıkan, ciltte yaralar yapan, bulaşıcı sıcak bölge hastalığı

SERAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen optik yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık
    • "Birdenbire uzakta ... tatlı bir serap gördüm." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü