İçinde p olan 5 harfli 498 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- POLİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
-
Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu
- "İki gün sonra, polisler eve giderek annesini götürdüler." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
- APORT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[ünlem]
Avın veya kendisine gösterilen şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk sözü
-
[ünlem]
Avın veya kendisine gösterilen şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk sözü
- CENUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güney
-
[isim]
Güney
- APİKO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması
-
[sıfat]
Hazır, tetik
-
[sıfat]
Derli toplu, süslü, şık
- "Apiko bir genç gelir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması
- ÇOLPA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ayağı sakat olan
-
Beceriksiz, eli işe yakışmayan, acemi
- "Hareketleri çolpa, dikkati dağınık, tepkileri geç ve kesikti." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Ayağı sakat olan
- PERMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yazılı izin belgesi
-
Kişilere özellikle dış ticaret için devletçe verilen izin
-
Tren yolculuklarında kullanılan paso
-
[isim]
Yazılı izin belgesi
- PİLAV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek
- "Servis tabağını pilavla doldurdu, tepesine de kale burcu gibi etleri dikti." (Muammer İzgü)
-
[isim]
Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek
- POLAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çelik (I)
- "Atletinin örtmediği pazıları polat gibi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çelik (I)
- KAPUT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asker paltosu
- "İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeye başladım." (Ömer Seyfettin)
-
Otomobil, kamyon vb. motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimdeki kapak
-
Prezervatif
-
[isim]
Asker paltosu
- PLASE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun
-
Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme
-
Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme
-
Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma
-
[isim]
At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun
- SİPSİ
-
-
[isim]
Ağaç dallarından yapılan düdük
-
Gemici düdüğü
-
Zurnanın dudaklara gelen kamış bölümü
-
[isim]
Ağaç dallarından yapılan düdük
- KIPIK
-
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
- KAPMA
-
-
[isim]
Kapmak işi
-
[sıfat]
Hile ile elde edilen
-
[isim]
Kapmak işi
- MUHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seven, sevgi besleyen, dost
-
[sıfat]
Seven, sevgi besleyen, dost
- TALİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İsteyen, istekli
- "Keşke bilmeksizin, tesadüfen, İsmail'in almak istediği bu kıza talip çıkmış bir adam vaziyetinde kalsaydım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek
- "O taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla bütün bu tasavvurlar bir anda yıkılıvermişti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İsteyen, istekli
- TEPME
-
-
[isim]
Tepmek işi
-
Tekme
-
Suda çiğnenerek keçeleştirilen yünden dokunmuş (kumaş, keçe vb.)
-
[isim]
Tepmek işi
- KOPUK
-
-
[sıfat]
Kopmuş
- "Kopuk düğme."
-
Toplum kurallarına aldırmayan erkek, işsiz, güçsüz, serseri
- "Siz daha elinizin altındaki iki üç kopuğa söz geçiremiyorsunuz." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kopmuş
- PUDRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı mineral ürünlerin karışımı ile elde edilen, cildi korumak, düzgün ve güzel göstermek veya kırışıklıkları, pürüzleri gizlemek amacıyla yüze ve tene sürülen, kokulu ince toz
-
[isim]
Bazı mineral ürünlerin karışımı ile elde edilen, cildi korumak, düzgün ve güzel göstermek veya kırışıklıkları, pürüzleri gizlemek amacıyla yüze ve tene sürülen, kokulu ince toz
- POLİM
- ...
- PRESE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sıkıştırılmış, sıkılmış olan
-
[sıfat]
Sıkıştırılmış, sıkılmış olan