İçinde nü olan 8 harfli 35 kelime var. İçerisinde NÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nü olan kelimeler listesine ya da Sonu nü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
NÜ, ÜN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖNÜLDAŞ
-
-
[isim]
Duyguları aynı olanlardan her biri, candan dost
-
[isim]
Duyguları aynı olanlardan her biri, candan dost
- DÖNÜLMEK
-
-
[nsz]
Dönme işi yapılmak
- "Dönülmez akşamın ufkundayız." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Dönme işi yapılmak
- NÜTASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üğrüm
-
[isim]
Üğrüm
- SÜRTÜNÜŞ
-
-
[isim]
Sürtünme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürtünme işi veya biçimi
- DÖNÜŞSÜZ
-
-
[sıfat]
Dönüşü olmayan
-
[sıfat]
Dönüşü olmayan
- NÜMİSMAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Madalya ve eski para bilimiyle uğraşan kimse
-
[isim]
Madalya ve eski para bilimiyle uğraşan kimse
- GÜNÜLEME
-
-
[isim]
Günülemek işi
-
[isim]
Günülemek işi
- SARAYÖNÜ
- ...
- GRANÜLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi
-
[isim]
Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi
- GÖYNÜCEK
- ...
- MİNÜSKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük harf
-
[isim]
Küçük harf
- HÜSNÜZAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi niyet
-
[isim]
İyi niyet
- NÜKTEDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- "Necmi'yi bilirsiniz, ney çalar, edebiyata meraklı, nüktedan ... bir çocuk." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- DÜŞÜNÜCÜ
-
-
[isim]
Düşünür
- "Ben, ne serbest düşünücüler bilirim ki destur demeden süprüntülüğe tükürmezler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düşünür
- DÖNÜMLÜK
-
-
Dönüm ölçüsünde olan
- "Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dönüme yetecek ölçüde olan
- "İki dönümlük tohum kaldı."
-
Dönüm ölçüsünde olan
- NÜFUZSUZ
-
-
[sıfat]
Nüfuzu olmayan
-
[sıfat]
Nüfuzu olmayan
- GÖNÜLSÜZ
-
-
[sıfat]
Gönlü olmadan, isteksiz yapılan
-
[zarf]
Gönlü olmadan, istemeyerek
-
[sıfat]
Gönlü olmadan, isteksiz yapılan
- SÖNÜKLÜK
-
-
[isim]
Sönük olma durumu
- "Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sönük olma durumu
- TERENNÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme
- "Can acısıyla terennüm eder gibi ay ay ay! diye feryada başlıyorsunuz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kuş şakıma, ötme
- "Şurada sizi baştan başa terennüm eden bir şiir yazdım." (Aka Gündüz)
-
Anlatma, ifade etme
-
[isim]
Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme
- HÜSNÜHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel yazı sanatı
-
[isim]
Güzel yazı sanatı