İçinde m olan 8 harfli 4238 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇEMRENME

  1. [isim] Çemrenmek işi

GİYDİRME

  1. [isim] Giydirmek işi

İSTİMZAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimsenin huyunu, kişiliğini tanımak için araştırma
  2. Sorma, yoklama

KAŞANMAK

  1. [nsz] Hizmet ve binek hayvanları durup işemek

KAYTARMA

  1. [isim] Kaytarmak işi
    • "Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana." (Tomris Uyar)

KEMALİST
...
KEMERLİK

  1. [isim] Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal kemer
  2. [sıfat] Kemer yapmaya elverişli
    • "Kemerlik deri."

KÖTÜLEME

  1. [isim] Kötülemek işi

KURTULMA

  1. [isim] Kurtulmak işi
    • "Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?" (Orhan Veli Kanık)

MİNÜSKÜL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük harf

MUKADDES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kutsal
    • "Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir." (Ömer Seyfettin)

MÜSTEHZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alaycı
    • "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)

ÖVDÜRMEK
...
PANTEİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tüm tanrıcılık

TAÇLANMA

  1. [isim] Taçlanmak işi

TEKMELİK
...
YASLAMAK

  1. [-i] Bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak, dayamak

YÜCELMEK

  1. [nsz] Yükselmek, yüce bir duruma gelmek

YUTULMAK

  1. [nsz] Yutma işi yapılmak

AKSETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-den] Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek
    • "Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. [-e] Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, yansımak
    • "Bulunduğumuz yeri sarayın tek parça, geniş camlarından akseden avize ışıkları aydınlatıyordu." (Refik Halit Karay)
  3. Evirmek, tersine çevirmek
  4. [-e] Ulaşmak, yayılmak, duyulmak
    • "Olay basına aksetti."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü